Taraflar arasındaki davadan dolayı Eskişehir 2.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 21.12.2010 gün ve 2009/247 esas, 2010/751 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 6.6.2011 gün ve 4899-6759 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava ise, imar uygulamasındaki hata nedeniyle tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, 15 parsel sayılı taşınmazın son maliki ve asıl davanın davalısı K."in iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesi ile davanın reddine; birleştirilen dava yönünden ise tapu iptali ve tescil isteği bakımından davacının yolsuz tescil ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle davalıya ait 16 parsel sayılı 123/249 paylı taşınmazın tapu kaydının iptalini talep edemeyeceği gerekçesi bu kısma ilişkin davasının da reddine, buna karşılık 15 parselin imar uygulamasında hata nedeniyle alacaklı duruma geldiği 57,50 m²"lik kısmın bedelinin tahsiline ilişkin talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davanın davacısı ile karşı davanın davalısının temyizi üzerine Dairece; 15 numaralı parseli temlik alan son kayıt malikinin iyiniyetli olması; birleşen davada ise 16 parsel yönünden davacının kayıttan, mükiyetten ya da kişisel haktan kaynaklanan bir hakkının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı doğru bir şekilde saptanmıştır.
Ne varki, davacının birleştirilen davada 15 numaralı parselle bağlantılı olarak tazminat talep etmişse de, sehven 16 parsel yönünden bir tazminat talebi varmış gibi düşünülerek yanılgılı bir değerlendirme yapılmıştır.
Oysa, davacı birleştirilen davasında, 16 numaralı parselle ilgili tapu iptali tescil talebinin yanı sıra, 15 numaralı parselle bağlantılı olarak 57,50 m² miktarındaki taşınmaz için tazminat talep etmiş, mahkemece bu talep uygun görülerek bilirkişi raporunda belirlenen miktarda tazminata hükmedilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre hükmedilen tazminat miktarında da bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün bu kısmının da onanması gerekir.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi yollamasıyla 440.maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 6.6.2011 gün ve 2011/4899-6759 E.K. sayılı kararın kaldırılarak, yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 280.70.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.