Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/12335 Esas 2016/9768 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/12335
Karar No: 2016/9768
Karar Tarihi: 22.12.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/12335 Esas 2016/9768 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/12335 E.  ,  2016/9768 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 43, 62, 52/2-4, 53, 51. ve 207/1, 43, 62, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Sanığın, katılana ait toptan satış yapan işyerinde çalıştığı, satışı yapılan malları müşterilere ulaştırmak, peşin ödemelerde tahsilat yapmak, vadeli ödemelerde senet düzenleyerek senedi işyerine teslim etmek, vadesi gelen senetleri işyerinden alarak tahsil etmekle görevli olduğu, sanığın tahsil ettiği ürün bedellerini katılan şirkete vermediği ayrıca tahsil etmemiş gibi sahte senet düzenleyip, senetleri şirkete vererek menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda,
    1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlü hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
    5237 sayılı TCK"nın 52/4 maddesine göre; ""kararda, para cezasının yirmi eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, “5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkili haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin çıkartılması ve hükmün ilgili kısımlarına "" para cezasının birer ay arayla yirmi eşit taksitle ödenmesine"" ifadesi yazılmak suretiyle suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Mahkemece 13/02/2012 tarihinde alınan bilirkişi raporuna göre borçlusu ..., ..., ...,...Kültür Derneği, ... ve... İlköğretim olan senetlerdeki imzalar ile sanığın imzası arasında benzerlikler görüldüğü, sanığın eli ürünü olduğunun belirtildiği, söz konusu senetlerin düzenleme tarihi bulunmadığından özel belge niteliğinde kabul edildiği anlaşılmakla, borçlusu ... ve ... İlköğretim olan senetlerde düzenleme tarihi bulunmakla senetlerin unsurlarının tam olduğu bu nedenle resmi belge niteliğinde olduklarından, sanığın eyleminin 5237 sayılı yasanın 204/1 maddesinde belirtilen zincirleme resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu anlaşıldığından sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerekirken suç vasfında hataya düşülerek özel belgede sahtecilik suçundan hüküm tesisi,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlü hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi BOZULMASINA, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara