21. Ceza Dairesi 2015/929 E. , 2015/1880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-... Cumhuriyet Başsavcılığının 15.11.2007 tarihli iddianamesi ile sanığın "..." adına düzenlediği sahte belgelerle ...Kurumu"nda sahte çek hesabı açtırıp, bu hesaptan aldığı çek koçanından düzenlediği çekleri kullandığı iddiasıyla kamu davası açıldığı, soruşturma dosyası kapsamına göre suça konu edilen çeklerin şikayetçi ..."ye verilen 15.05.2005, 15.07.2005 ve 20.06.2005 keşide tarihli çekler olduğunun anlaşıldığı ancak çek asıllarının dosyada bulunmayıp, mevcut fotokopilerin de tam okunaklı olmadığı görülmekle; öncelikle suça konu çek asıllarının duruşmaya getirtilerek incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra kambiyo vasfını haiz olup olmadığının ve aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin belirlenmesi, şikayetçi ..."nin çeklerin kendisine hangi tarihte verildiği ve aynı anda teslim edilip edilmediği hususlarında beyanının alınmasından sonra suç tarihinin ve bu tarihte yürürlükte bulunan yasanın belirlenmesi, sonucuna göre de 5237 sayılı TCK"nun 7/2. madde ve fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulama yeri bulunup bulunmadığı da dikkate alınarak, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanıp ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan yasa hükümlerinin tespit edilmesi belge sayısı, çeşitliliği ve sanığın kastının yoğunluğu nazara alınarak hükmolunacak temel cezanın alt sınırdan ayrılarak belirlenmesi gerekirken herhangi bir karşılaştırma yapmadan yazılı şeklide hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı,
3-Sanığın sabıkasına esas teşkil eden 3167 sayılı Yasanın 13/1 ve 16/1. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine ilişkin karar örneklerinin getirtilip hükümden sonra 03.02.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 20.12.2009 tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “Çek Kanunu” ile 3167 sayılı “Çekle ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında kanun”un yürürlükten kaldırılmış olduğu ve değişiklik hükümleri de dikkate alınıp infaz ve silinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmak suretiyle sonucuna göre, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve sanığın lehine sonuç doğuran 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nun 231 ve TCK"nun 7/2. maddeleri gereğince, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının” takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.