Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı - 1163 sayılı Kanun"a muhalefet - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1719 Esas 2016/9757 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1719
Karar No: 2016/9757
Karar Tarihi: 21.12.2016

Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı - 1163 sayılı Kanun"a muhalefet - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1719 Esas 2016/9757 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

15. Ceza Dairesi'nin 2014/1719 E. ve 2016/9757 K. sayılı kararı, tacir veya şirket yöneticilerinin dolandırıcılığı ve 1163 sayılı kanuna muhalefet suçlarından yargılanan sanıkların durumunu ele almaktadır. Mahkeme, suçların unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle bazı sanıkların beraatine, diğer sanıkların ise mahkumiyetine karar vermiştir.
İlgili kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nın 158/1-h, 43/1, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri (içeren suç: dolandırıcılık)
- 1163 sayılı kanunun ek 2. maddesi (içeren suç: kooperatifler kanununa muhalefet)
15. Ceza Dairesi         2014/1719 E.  ,  2016/9757 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı, 1163 sayılı Kanun"a muhalefet
    HÜKÜM : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."e karşı TCK"nın 158/1-h, 43/1, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ..."e karşı TCK"nın 158/1-h, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    3- Sanıklar ... ve ... hakkında 1163 sayılı Kanun"un ek 2. maddesi gereğince beraat

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine, Kooperatifler Kanunu"na muhalefet suçundan sanıklar ... ve ..."ın beraatına ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı, sanıklar ..., ... ve ... müdafiileri, sanık ... ve müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1- Sanıklar ... ve ... hakkında 1163 sayılı Kanun"a muhalefet etmek suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
    ...Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü"nün yaptığı incelemede, ...Kooperatifinde envanter defterlerinin, yevmiye defterinin tasdiksiz kullanıldığı, yevmiye defterine bazı kayıtların hiç işlenmediği, bazı defterlerde kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterinin muhasebe ilkelerine göre düzgün kaydının tutulmadığı, defterlerin saklanması hususunda gerekli ihtimam ve ciddiyetin gösterilmediği, kıymetli evrak defterinin oluşturulmadığı, demirbaş eşya defterinin hiç tutulmadığı, kooperatif yönetim kurulu üyeleri olan sanıkların bu şekilde atılı suçu işledikleri iddia edilen olayda; sanıkların eylemlerinin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun ek 2. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarını oluşturmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının, atılı suçun sübut bulduğuna ve sanıkların cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
    2- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ..."e karşı işledikleri iddia olunan nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Suç tarihinin, kooperatif hissesinin devrine ilişkin protokol tarihi olan “03/09/2002” olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    03/09/2002 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    3- Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."e karşı işledikleri iddia olunan nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Zincirleme suçlarda son suçun işlendiği tarihin suç tarihi olması ve zamanaşımının da bu tarihe göre hesaplanması gerektiğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Sanık ..."ın, ... mahallesi....adresinde kurulu ... Kooperatifi"nin ..."da inşaatı devam eden dairelerinden gerçekte kendisine ait olmadığı halde ... numaralı daireyi 01/04/205 tarihinde, ...numaralı daireyi de 25/11/2005 tarihinde her biri 55.000 TL olmak üzere toplam 110.000 TL bedelle kendisininmiş gibi katılan ..."e sattığı, sanık ..."nin ise, suç tarihinde anılan kooperatifin yöneticisi olup, dairelerin sanık ..."a ait olduğuna dair kooperatife üye giriş beyanname ve taahhütnamelerini düzenlediği, dairelerin borcu bulunmadığına dair belgeleri düzenleyip katılana verdiği, ancak söz konusu dairelerin katılan adına tescilinin yapılmadığı şeklindeki olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ek savunma hakkı verilmediğine, sanıklar müdafiilerinin ise, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair kesin delil bulunmadığına, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Katılan beyanlarına göre, baştan belirlenen haksız menfaatin değişik fasılalarla katılandan alınması halinde zincirleme suç koşullarının oluşmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde TCK"nın 43/1. maddesi uygulanarak sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
    2- Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara