Esas No: 2014/8039
Karar No: 2016/9752
Karar Tarihi: 21.12.2016
Nitelikli dolandırıcılık - nitelikli hırsızlık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8039 Esas 2016/9752 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Beraat
Sanık ..."ın nitelikli dolandırıcılık ve nitelikli hırsızlık suçlarından; sanıklar ... ve ..."in ise nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik işlediği iddia olunan nitelikli hırsızlık, 12/10/2005-Aralık 2005 tarihleri arasında işlediği dolandırıcılık ve katılan ..."a yönelik işlediği iddia olunan nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık ..."ın, katılan ..."ın dükkanına müşteri olarak gidip samimiyet kurduğu, ailesi ile tanıştığı, sanığın, 11/10/2005 günü ... ilçesinde, katılana ait eve gittiği, namaz kılma bahanesi ile girdiği odadan katılan ..."a ait çantada bulunan ...marka cep telefonunu,... Bankası ve... Bankası kredi kartlarını, ..."a ait ATM kartını ve nüfus cüzdanını çaldığı, sanığın bu kredi kartları ile değişik yerlerden ev eşyası ve altın satın aldığı, sonraki tarihte, sanık ile karşılaşan katılan ..."ın sanıktan nüfus cüzdanı ve kredi kartlarını geri aldığı, sanığın mahkeme masrafı adı altında katılandan 2.000 TL aldığı, 2005 yılı Aralık ayı içerisinde de tüm borçlarını ödemek için kereste ticareti yapacağını, bu sayede kazandığı para ile borcunu ödeyeceğini söyleyerek katılandan 10.000 TL bedelli teminat çeki aldığı, çekin 03/01/2006 keşide tarihli olarak düzenlendiği, sanığın bu çeki ciro ederek..."a verdiği ve teminat çekini nakit paraya çevirdiği, katılana da satın alacağı keresteleri sattıktan sonra borcunu ödeyeceğini söylediği, 3 gün sonra ise katılana almış olduğu parayı kaybettiğini beyan ettiği, katılanın çek bedelini ödemek amacıyla .. Bankası"ndan 36 ay vadeli, 10.000 TL bedelli kredi kullandığı, bu parayı ..."a vermesi için sanığa elden verdiği ve teminat çekinin aslını getirmesini istediği, sanığın parayı ....a ödemediği gibi teminat çekini de getirmediği,
2005 yılı yaz aylarında, kaldığı evin kapısında muska bulan katılan ......"ın, arkadaşı vasıtasıyla sanık ... ile tanıştığı, katılanın muska bozma karşılığında sanığa değişik zamanlarda 1.500 TL ve 2 adet çeyrek altın verdiği, sanığın ... ilmi mensubu olduğunu belirtip, katılanı şeyh olduğunu beyan ettiği diğer sanık ..."nin yanına götürdüğü, bu şekilde güven telkin ettikten sonra katılandan borç para istediği, katılan ..."nin de ... Bankası ... şubesinden 2.500 TL kredi çektiği ve bu parayı sanığa verdiği, bilahare 22/02/2006 tarihinde de aynı şubeden 3.000 TL kredi çekip yine sanığa verdiği, sanığın katılandan aldığı paraları ödemeden ortadan kaybolduğu iddia edilen olayda;
Sanığın atılı suçları işlediğine dair, inkara yönelik savunmasının aksine katılanların soyut iddiaları dışında mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının ve katılan ... vekilinin, atılı suçların sübut bulduğuna ve sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."a ait taşınmazın satışına ilişkin dolandırıcılık suçu nedeniyle verilen hükümler ile sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
19/03/2004 ve 2002, 2003 ve 2004 yılları olan suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 21/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.