Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9265 Esas 2016/9750 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9265
Karar No: 2016/9750
Karar Tarihi: 21.12.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9265 Esas 2016/9750 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/9265 E.  ,  2016/9750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili ve vekalet ücretiyle sınırlı olarak sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, katılan adına düzenlenen 08/10/2008 keşide, 30/03/2009 tediye tarihli 8.520,00 TL meblağlı bonoya istinaden katılan aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/1950 esas sayılı dosyası üzerinden haciz yolu ile icra takibine başladığı, katılanın borca ve senetteki imzaya itiraz ettiği, imzaya ve borca itiraza ilişkin dava .... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2010/372 esas sayılı dosyası üzerinden devam ederken, 20/07/2010 tarihinde takipten feragat edilmesi nedeniyle davanın esası hakkında karar verilemediği, suça konu bonoyu teslim alan sanığın senedi soruşturma dosyasına sunmadığı, arama ile de senede ulaşılamadığı, senedin aslını elde etme olanağının kalmadığı, suça konu senet fotokopisi üzerine yaptırılan kriminal incelemede, senet üzerindeki yazıların ve keşideci imzasının katılanın elinden çıkmadığının tespit edildiği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
    Sanık ile katılan arasında ticari ilişki bulunduğu ve sanığın... Bankasından kullanacağı bir krediye teminat olmak üzere aslı elde edilemeyen 8.520,00 TL bedelli bonoyu bankaya verdiği, ancak bono bedelinin ödenmemesi üzerine banka tarafından hem sanık hem de katılan aleyhine icra takibine geçildiği, katılanın takip esnasında imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği ve bu nedenle ..... İcra Hukuk Mahkemesi"ne dava açtığı, ancak dava sürecinde icra takibinden feragat edilmesi sebebiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olduğu, davanın açılmasına esas bilirkişi raporunun bononun fotokopisi üzerinde inceleme yapılarak düzenlendiği ve imzanın katılana ait olmadığı yolunda kesin bir kanaat içermediği, suça konu bononun da elde edilememesi sebebiyle daha kapsamlı bir bilirkişi incelemesi yaptırılması olanağının bulunmadığı, sanık ile katılan arasındaki katılan tarafından inkar edilmeyen ticari ilişki, sanığın aksi sabit olmayan savunması ve benzer bir dosyada suça konu bononun katılan tarafından verildiğinin sabit olması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın savunmasına itibar edilmesinin gerektiği, en azından bu husustaki şüpheden sanığın istifade etmesinin gerekeceği ve sanığın atılı suçları işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak olarak cezalandırılmasını gerektirecek ölçüde yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle sanık hakkında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün ilgili kısmına "Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara