Esas No: 2015/5561
Karar No: 2015/13342
Karar Tarihi: 14.12.2015
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5561 Esas 2015/13342 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
Sanığın hakaret suçundan TCK"nın 125/1-4, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1740 TL adli para cezası ile, yaralama suçundan TCK"nın 86/2, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve dava konusu olmayan eşine yönelik hakaret suçundan TCK"nın 125/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1500 TL adli para cezası ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Bakırköy 17. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/12/2013 tarihli kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 01/04/2014 tarih ve 106439 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, kısa kararın verildiği 19/12/2013 tarihli duruşma tutanağının 3. sayfasında, sanık hakkında dosya ile ilgili olmayan bir başka hakaret suçundan hüküm kurularak 1500 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bilahare açık yargılamaya son verilmesi ibarelerinin yazılmasını müteakiben bu sefer yapılan yargılama ile ilgili olarak dosyanın mağduruna yönelik eylemlerden dolayı hüküm kurulmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I-Olay:
Bakırköy 17. Sulh Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucunda, sanığın hakaret suçundan 1740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, yaralama suçundan da 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve kısa kararda, dava konusu yapılmayan bir başka hakaret suçundan 1500 TL adli para cezası ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen kararın temyiz ve itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında, kısa karardaki dosya ile alakası olmayan bir başka hakaret suçundan CMK’nın 231. maddesine yönelik hüküm kurulması suretiyle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulması nedeniyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kısa kararda bulunan, dava konusu yapılmayan bir başka hakaret suçundan CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yönelik hükmün, gerekçeli kararda belirtilmemesi suretiyle oluşan hukuka aykırılığa ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62 nci maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca, 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesinde hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verileceği, hükme bağlamıştır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında iddianamede düzenlenen müşteki Hakime"ye yönelik yaralama ve hakaret suçlarından adli para cezası ile cezalandırmaya dair hükümler kurulmasının haricinde, kısa kararda dosya ile alakası olmayan bir başka hakaret suçundan da hüküm kurularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmış ve gerekçeli hükümde, kısa kararda sehven yazılan bu kararın bulunmaması suretiyle de oluşan çelişki kanun yararına bozma konusu yapılmıştır.
Mahkemece oluşturulan kısa kararda, sanık hakkında dava konusu yapılan hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerden ayrıca iddianamede anlatılmayıp dava konusu edilmeyen bir başka hakaret suçundan sehven hüküm kurulduğu anlaşılmıştır, zira bu kararın gerekçesi yazılırken sanık hakkında dava konusu edilen hakaret ve yaralama suçlarına yer verilmişken, kısa karardaki diğer hakaret suçuna ilişkin hükme gerekçeli kararda yer verilmediği görülmüştür.
Bu çerçevede, kısa kararda CMK"nın 225. maddesine aykırı şekilde dava konusu edilmeyen eylemden hüküm kurulduğu ve CMK"nın 230. maddesine aykırı şekilde, kısa kararla, gerekçeli karar arasında açık çelişki oluşturulduğu ve bu durumun aynı Kanun’un 289/1-g maddesine göre hukuka kesin aykırılık halini oluşturması karşısında, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Bakırköy 17. Sulh Ceza Mahkemesi"nce verilen 19/12/2013 tarih ve 2013/643 esas, 2013/556 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında kısa kararda hükmedilen, “eşe yönelik hakaret suçundan” denilerek kurulan, gerekçeli kararda yer almayan ve CMK"nın 231/5. maddesinin uygulandığı hükmün KISA KARARDAN ÇIKARILMASINA,
3- Kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 14.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.