Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5857 Esas 2015/13341 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5857
Karar No: 2015/13341
Karar Tarihi: 14.12.2015

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5857 Esas 2015/13341 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/5857 E.  ,  2015/13341 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi


    Hakaret ve yaralama suçlarından sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2000 TL, aynı Kanun"un 125/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca da 1500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 25/06/2008 tarihli ve 2007/581 esas, 2008/773 karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahisle, hükmün açıklanarak sanığın aynı Kanun"un 86/2, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2000 TL, 125/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca da 1500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 05/02/2014 tarihli ve 2013/576 esas, 2014/73 karar sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 14.04.2014 tarih ve 122657 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında “Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2013/24535 esas, 2013/22861 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere denetim süresi içinde işlenen suçtan verilen kararın 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması olduğu ve 5 yıl denetim süresinin kararlaştırıldığı ve kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmadığı, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmemesi halinde açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak düşme kararı verileceğinin açıklanmış olması karşısında, sanığın birinci suça dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra kasıtlı bir suç işlediğine ilişkin herhangi bir mahkumiyet hükmünün bulunmaması nedeniyle hükmün açıklanması şartları oluşmadığı halde yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    I-Olay:
    Sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 25.06.2008 tarihli kararıyla hakaret ve yaralama suçlarından adli para cezası uygulanarak hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın 09.09.2008 tarihinde kesinleştiği, daha sonra sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediği gerekçesiyle ihbarda bulunulması üzerine, aynı Mahkeme"nin 05.02.2014 tarihli kararıyla hükümlerin açıklandığı ve TCK"nın 86/2, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2000 TL, yine TCK"nın 125/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca da 1500 TL adli para cezasına hükmedildiği, kesin olarak verilen hükümlerin infazı aşamasında hükmün açıklanmasının şartları oluşmadığı gerekçesiyle bu suçlar yönünden kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Deneme süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlendiği gerekçesiyle mahkemece verilen hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; " Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur." 11. fıkrasında; “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” hükümleri yer almaktadır.
    Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemelere göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde hüküm açıklanacaktır.
    İnceleme konusu somut olayda; sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına karar verildiği görülmektedir.
    Kasten yeni bir suç işlendiğinden bahsedebilmek için bu suçtan yapılan yargılama sonunda verilen kesinleşmiş bir mahkumiyetin bulunması gerektiği, ancak denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlendiği ihbarında bulunan Saray Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/193 Esas, 2013/44 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, sanığın yaralama eylemi nedeniyle mahkumiyetine karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, aynı kararda adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için ihbarda bulunulduğu görülmektedir.
    Kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir “hüküm” değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, CMK’nın 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmayıp, bu kararların kasıtlı suçtan mahkumiyet olarak kabul edilme imkanı bulunmadığından, CMK"nın 231/11. maddesindeki koşullar oluşmamasına karşın, sanık hakkında mahkumiyet hükmünün açıklanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    Sanık ... hakkında, Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 05/02/2014 tarihli ve 2013/576 Esas, 2014/73 Karar sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara