Esas No: 2011/10770
Karar No: 2011/13515
Karar Tarihi: 22.12.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10770 Esas 2011/13515 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DİKİLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2011
NUMARASI : 2007/255-2011/203
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı kooperatifin maliki olduğu 84 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yanında bulunan davalıya ait iki katlı binanın yaklaşık 65m²’lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını, ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…Somut olaya gelince, mahkemece idare tarafından önceden belirlenen kıyı-kenar çizgisine itibar edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmişse de jeolog bilirkişisinin keşfen saptanan kıyı-kenar çizgisi idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisi ile örtüşmediği halde hangi sebeple idarece çizilen kıyı-kenar çizgisine itibar edildiği hüküm yerinde irdelenmemiş ve tartışılmamıştır.Ayrıca tek jeolog bilirkişiden alınan rapor da kendi içinde çelişkili olup, hükme yeterli değildir. Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava Hazinece, davalı tarafın tasarrufunda bulunan fen bilirkişi rapor ve krokisinde iki katlı çiftlik binası olarak gösterilen muhtesatın yıkımı suretiyle elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece önceden verilen karar, mahkemece yapılan keşfin yetersiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bu kez yapılan keşif sonucunda kadastral yöntemlere uygun biçimde sözü edilen binanın kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle anılan muhtesat yönünden elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkim temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Ne varki, iki katlı çiftlik binası olarak gösterilen muhtesat dışında, dava konusu edilmeyen ve kıyı kenar çizgisinin deniz tarafından kalan diğer yer ve muhtesatların kabul kapsamına alınmak suretiyle HUMK’nun 74 ve HMK’nun 26. maddesine aykırı olarak talepten fazlaya hükmedilmiş olması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.