Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1092 parsel sayılı taşınmazın deniz tarafından Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ekli krokide mavi ile işaretli 203 m2"lik alana davalılar tarafından 18 adet yazlık bina, kırmızı ile işaretli 138 m2"lik alana E. B.tarafından kafetarya yapılmak suretiyle tecavüz edildiğini, kıyıda kaldığı tespit edilen bu alanlara elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalılardan Engin tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, 1092 parsel sayılı taşınmazın kıyıda kalan kısmı ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan kısma yönelik elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucunda ibraz edilen bilirkişi raporu ve eki krokide 1092 parselin çapı kapsamında olan A harfi ile gösterilen kısım ve anılan parselin çapı kapsamı dışında olan B harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilirkişi raporu ve eki krokide 1092 parsel sayılı taşınmazın çapı dışında olan ve B harfi ile gösterilen kısmın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı saptanmak suretiyle bu kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur.
Ne varki, mahkemece kabul kapsamına alınan krokide A ile gösterilen kısmın 1092 parsel sayılı taşınmazın çapı kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 1092 parsel sayılı taşınmazın çap kaydı ayakta olup, kayıt ayakta olduğu müddetçe kayda ve çap kapsamına üstünlük tanınması gerekeceği kuşkusuzdur. Ancak davacı Hazine tarafından 1092 parsel sayılı taşınmazın bu kısmı ile ilgili olarak terkin istekli dava açılmış ise, eldeki davada yıkım isteği de bulunduğundan, o davanın eldeki dava ile birleştirilerek görülmesi veya bekletici sorun sayılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, çap kapsamında kalan kısım yönünden de elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesi doğru değildir.
Davacı Hazine ve davalılardan E.’in temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.