1. Hukuk Dairesi 2011/9757 E. , 2011/13507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 549 parsel sayılı taşınmazı, davalı ...’den aldığı borcun teminatı olarak davalıya devrettiğini ve aralarında inanç sözleşmesi düzenlediklerini, ancak davalının sözleşmedeki ödeme takvimini beklemeden taşınmazı danışıklı olarak diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davacının borcu ödeyemeyeceğini kendisine bildirmesi üzerine taşınmazı diğer davalıya sattığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise asıl davanın kabulü halinde davacıya verdiği borç bedelinin kendisine ödenmek üzere depo edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., taşınmazı iyiniyetle iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Asıl davanın reddine, karşı davanın ise konusuz kaldığından bahisle bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “… ilk önce HUMK."nun 465. v.d. maddeleri uyarınca davacı vekilinin adli müzaharet talebi karara bağlanıp harç konusunun halledilmesi; ondan sonra, davacının aldığı borcu ödeyip ödemediğinin yemin de dahil gösterilen deliller değerlendirilmek suretiyle açıkça saptanması; ödenmediğinin anlaşılması halinde, davacının karşılıklı edimleri içeren inanç sözleşmesine dayanarak inanç konusu taşınmazın tapu kaydının iptalini ve adına tescilini isteyebilmesi için B.K."nun 81. maddesi uyarınca öncelikle kendi edimini yerine getirmesi zorunluluğu gözetilerek kendisine borç bedelini depo etmesi için süre tanınması, depo edildiği takdirde ikinci el konumundaki davalı ..."ün iyiniyetli bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, davalı ... ile el ve işbirliği içerisinde hareket edip etmediğinin, aralarındaki işlemin danışıklı olup olmadığının toplanmış ve toplanacak tüm delillerle açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davanın reddine, karşı davanın ise konusuz kaldığından bahisle bu hususta hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı-karşı davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı-karşı davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (6100 sayılı HMK."nın geçici 3/2. maddesi gereğince) ONANMASINA, 22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.