Tehdit - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/8069 Esas 2015/13308 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8069
Karar No: 2015/13308
Karar Tarihi: 10.12.2015

Tehdit - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/8069 Esas 2015/13308 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan ve tehdit ile hakaret suçlarından açılan davada sanık suçlu bulunarak mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz sürecinde, tehdit suçu için verilen cezanın niteliği ve niceliği nedeniyle temyiz edilemez olduğu kararına varılmış, hakaret suçu için ise temyiz isteği reddedilmiştir. Ancak, savunmaya üstünlük tanınarak sanık hakkında TCK'nın 129. maddesi uygulanmamış ve cezasının infaz rejimi hukukuna uygun bir şekilde çektirilmemesi nedeniyle hüküm bozulmuştur. Hüküm bozulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ile CMUK'nın ilgili maddeleri uygulanmıştır. Kanunun 129. maddesi, kamu görevlisine karşı işlenen suçları düzenlemekte ve cezalarının artırılmasını öngörmektedir. CMUK'nın 317. ve 326. maddeleri ise temyiz edilemez hükümler ve kazanılmış hakların saklı tutulması konularını düzenlemektedir.
18. Ceza Dairesi         2015/8069 E.  ,  2015/13308 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet



    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A. Tehdit suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu,
    Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca sanık ..."ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B. Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince ;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Sanığın, kimlik fotokopisini istemek üzere karakola gittiğinde, kendisine nüfus müdürlüğüne başvurması gerektiğini söyleyen müşteki polislerle tartışıp, onlara hakaret ettiği kabul edilmiş ise de, sanığın aşamalardan itibaren müşteki polislerin kendisini yaraladığını savunması, 02.01.2008 tarihli Adli Tıp Raporunda basit tıbbi müdahale ile iyileşebilir şekilde yaralandığının tespit edilmesi ve karakolda olay anını gösteren kamera kaydının bulunup bulunmadığının soruşturma ve kovuşturma evrelerinde araştırılmaması karşısında; yetkili makamların etkin bir soruşturma yapmamalarından kaynaklanan eksikliğe ilişkin bu sorumluluğun sanığa yüklenemeyeceği, toplumun güvenliği ile görevlendirilmiş bir kurumun, binası içerisinde kişilerin güvenliğinin sağlanmasında objektif yükümlülüğünün bulunduğu ve AİHS"nin 5. maddesi uyarınca, koruma altına alınan kişinin güvenliği ve özgürlüğü gereğince, karakola gelen kişinin kötü muameleye maruz kalmadığının ispat yükünün kamu otoritesine ait olduğu dikkate alınıp, savunmaya üstünlük tanınarak, sanık hakkında TCK"nın 129. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Adli sicil kaydındaki hükümlülüğü nedeniyle koşulları bulunmasına karşın, sanığın cezasının TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara