Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, öncesinde ihdasen Hazine adına tescil edilen 1093 (121) parselin içinde bulunduğu alanda Seyhan Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmesinden sonra bilahare Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ile dahili davalı, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın idari tasarrufla Seyhan Belediyesi sınırlarından Çukurova Belediyesine dahil edildiği gerekçesiyle bu davalı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer taraftan davacının iddialarının sabit olduğu gerekçesi ile hazine adına ihdasen tescil edilen 1093 (121) parsel sayılı taşınmazın ihyası ile imar planına göre park alanında kalan kısmının terkinine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tescilsiz alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan etap imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, parsellerden bazılarının yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine, eldeki davada çekişmeli taşınmazın kayıtlarının dayanaksız hale geldiği belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında kural alarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ve dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığının tüm, davacı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki, mahkemece imar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması, öte yandan; ihyasına karar verilen 1093(121) sayılı kök parselin bir kısmı imar planında park alanında kalsa dahi, imar işleminin idari yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamaların iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin taşınmazın kısmen terkinine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, yargılama masraflarının tamamının iptale konu idari işlemi yapan ve böylece dava açılmasına sebebiyet veren kabul kapsamına alınan belediyelere yüklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve taşınmazın değeri üzerinden nipsi karar ilam harcının hüküm altına alınması gerekirken maktu harca hükmedilmesi de isabetsizdir.
Davacı Hazine vekilinin, belirtilen sebeplerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.