Esas No: 2015/428
Karar No: 2015/1861
Karar Tarihi: 10.06.2015
Resmi belgede sahtecilik - hırsızlık - iftira - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/428 Esas 2015/1861 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, iftira
HÜKÜM : Her iki sanığında mahkumiyetine
I- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik, hırsızlık ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanığın iftirasından kendiliğinden dönmediği, parmak izi incelemesinden gerçek kimliğinin belirlendiği, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartları oluşmadığı gözetilmeden, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu nedeniyle kurulan hükümde TCK.nun 269/2. maddesinin tatbiki ile eksik ceza tayini ve tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, yerlerine, “53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkranın diğer bentlerinde yazılı haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
1- Katılan vekilinin 15.04.2010 tarihli celsede, sanık ... yönünden zararlarının giderilmesi nedeniyle şikayetten vazgeçerek bu aşamadan sonra duruşmalara katılmaması, akabinde söz alan sanık ... müdafiinin müvekkili hakkında şikayetten vazgeçilmemiş ise de, zararın bir kısmının diğer sanık tarafından karşılanması sebebiyle etkinlik pişmanlık hükümlerinin uygulanacağı kanaatinde olduğu şeklinde beyanda bulunması, aynı celsede sanık ... müdafiinin zararın bir kısmının müvekkili tarafından karşılandığını ifade etmesi karşısında, iştirak halinde işlenen suçlarda faillerden birinin ödeme yapması halinde, diğer fail pişmalık duymadığından etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ödeme veya tazminin sadece sanığın payına düşen oranda olmayıp zararın tamamına yönelik olması gerektiği, ancak failler kendi aralarında anlaşarak paylarına düşeni ödemek suretiyle zararı gidermişlerse, tümünün bu hükümden yararlanması gerektiği, faillerden birisinin ödemede bulunduğundan haberi olmayan diğer failin de iyi niyetli olarak zararı gidermek istemesi veya payına düşeni ödemede bulunan faile vermiş olması halinde onun hakkında da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle, sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanıp faydalanmayacağının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, yargılamanın başından itibaren gerek sanığın gerekse sanık müdafiinin zararı gidermek istedikleri yönünde beyanları göz önüne alınarak, katılanın zararının kısmen veya tamamen gidirilip giderilmediği, giderilmiş ise sanık ..."in kendi payına düşeni ödeyip ödemediği hususları açıklığa kavuşturulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
2- TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.