Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/16465 Esas 2022/19480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/16465
Karar No: 2022/19480
Karar Tarihi: 21.12.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/16465 Esas 2022/19480 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, polisler tarafından durdurulduğunda önce sahte bir isim verip sonra gerçek kimliğini açıkladı. Mahkeme, sanığın başkasının kimliğini kullanarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin gerçek kimliği bilinmeyen mağdur hakkında yapılması için bir neden oluşturmadığına karar verdi. Bu nedenle, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan mahkum edilmedi. Ancak, sanık 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1 maddesinde düzenlenen \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" kabahatini işlediği için idari para cezası verilebilirdi. Ancak, soruşturma zamanaşımı süresi dolduğu için ceza verilemedi. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK 268/1, 206/1; Kabahatler Kanunu 40/1, 20/2-c, 20/1.
8. Ceza Dairesi         2020/16465 E.  ,  2022/19480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
    Somut olayda, şüphe üzerine durdurulan sanığa kimlik belgesi sorulduğu, sanığın kaybettiğini söyleyerek kendisini önce Barış Avut sonra Eyatullah Avut olarak tanıttığı, yapılan araştırmada Eyatullah Avut’un cezaevinde olduğu tespit edildikten sonra sanığın gerçek kimliğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında;
    5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun unsurlarının oluşmadığı gibi kolluk görevlilerine beyan edilen kimlik bilgilerine göre bir belgenin düzenlenmemesi nedeniyle TCK.nın 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun da oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu, bunun da aynı maddeye göre idari yaptırımı gerektirdiği, ancak anılan Yasanın 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat
    tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, 5326 sayılı Kanunun 20/20-c maddesi uyarınca sanığın kabahat oluşturan eylemiyle ilgili soruşturma zamanaşımı dolduğundan hakkında aynı Kanunun 20/1. maddesi gereğince İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 21.12.2022 oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara