MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça konu senetlerin 01.04.2010 tarihli banka yazısına göre iki farklı zamanda bankaya verilerek kullanıldığının anlaşılması karşısında somut olayda zincirleme suç koşullarının bulunduğu cihetle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak,
1- Sanık hakkında kullanılacak kredinin teminatı olarak beş adet sahte imzalı senedin şikayetçi bankaya verilmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerektiği, yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı cihetle; suça konu senet asılları dosyaya getirtilip incelenerek kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı araştırılmadan, senetlerin bankaya verildiği tarihler sorulup suç tarihi kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.