Esas No: 2021/5733
Karar No: 2022/4051
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/5733 Esas 2022/4051 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/5733 E. , 2022/4051 K.Özet:
Ceza Dairesi'nin verdiği karara göre, sanık Türk Milletini, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisini aşağıladığı gerekçesiyle mahkum edilmiştir. İstinaf başvurusu reddedilen sanığın temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Mahkemenin verdiği kararda yargılamanın kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtilmiştir. Ancak infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde ihtarat yapılamayacağı kararın bozulmasına neden olmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 301, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi, 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklik, 5271 sayılı CMK'nın 303/1-c maddesi, 304/1. maddesi, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.09.2018 tarih ve 2017/94 - 2018/218 sayılı kararı
Suç : Türk Milletini, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılama
Hüküm : TCK'nın 301, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyetine yönelik yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, sanığın delil yetersizliğinden beraatine yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden reddine, ancak;
5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde 6545 sayılı Kanunla yapılan
değişiklik karşısında, infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde "sanık hakkındaki adli para cezasının ödenmemesi durumunda ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine" dair ihtarat yapılamayacağının anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm kısmının "sanık hakkındaki adli para cezasının ödenmemesi durumunda ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine" ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.