Esas No: 2014/8279
Karar No: 2016/9511
Karar Tarihi: 14.12.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8279 Esas 2016/9511 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ..."in arkadaşı olan ...."a ait olan .....com isimli msn adresinin şifresini ele geçiren sanığın, katılana kendisini ... olarak tanıtıp, umrede olduğunu beyan ederek arkadaşlarına ait olduğunu bildirdiği 11 adet cep telefonuna 140"ar TL karşılığı 1000"er kontör, 18 TL karşılığı 100 kontör yüklettiği, ayrıca katılanın 2 adet 1000 kontörlük kartın şifresini gönderdiği ve toplam 1.978 TL harcama yaptığı, ancak daha sonra ...."un msn adresinin şifresinin kırılarak ele geçirildiğini öğrendiği, yapılan soruşturma sonucunda .... isimli şahsa ait olan .....com isimli elektronik posta adresine giren kişinin, ... şirketince bildirilen IP numaralarına göre yapılan tespitte elde edilen telefon numarasına göre sanığa ait işyerinde kullanılan hat üzerinden eylemini gerçekleştirdiği, sanığın bu şekilde atılı suçu işlediği iddia edilen olayda;
Sanık ..."a ait olup, bilardo salonu olarak işlettiği işyerinde kurulu olan IP numarasının tespit edildiği ve buna dayanılarak sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davasının açıldığı, sanık hakkında benzer eylemlerle ilgili açılmış başka davaların da bulunduğu, bu davalara ilişkin olarak yapılan yargılama sonucunda sanığın beraatine hükmedildiği, bu kapsamda alınan bilirkişi raporuna göre IP numaralarının başkalarınca kullanımının mümkün olduğunun belirlendiği, sanık ..."ın iş yerinde kablosuz ağ bağlantısının bulunduğu, umuma açık bilardo salonu olması itibariyle bu iş yerine gelip kendi bilgisayarlarını kullanan kişilerin kablosuz ve şifresiz ağ bağlantısından istifade edilmek suretiyle herhangi bir izne gerek olmaksızın bağlantı sağlamalarının mümkün olduğu, bu itibarla sanığın savunmasının aksini gösterir ve bu suçun sanık tarafından işlendiğinin tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespitine yönelik kesin bir delil bulunmadığı anlaşılmakla, verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, iddia ve delillerini sunma hakkı verilmeden hüküm kurulduğuna, sanığın savunmasına itibar edilmemesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasına "Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.