15. Ceza Dairesi 2014/9493 E. , 2016/9505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet 2- TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, mağdur ... ile yaptığı ticaretten doğan borcu karşılığında....Bankası ... şubesine ait, keşidecisi ... olarak görünen, 30/10/2011 tarih ve 25.000 TL bedelli çalıntı çeki ..."e verdiği, ..."in de çeki ..."e ciro ettiği, çekin bankaya ibrazında sahteliğinin anlaşıldığı, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın, hesap sahibi ..."nın elinden rızası dışında çıkan çek yaprağını 30/10/2011 tarih ve 25.000 TL bedelli olarak doldurup/doldurtup kullanması şeklindeki eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğine, sanığın mahkumiyetine yeterli kesin delil bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın suça konu çeki verdiği ve dolayısıyla atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun mağduru olan ..."in soruşturma aşamasındaki ifadesinde, çeki sanıktan kendisi ile olan ticaretinden doğan alacağına karşılık olarak aldığını beyan etmesi karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8–69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, mağdur ..."in dinlenilerek, suça konu çekin sanık tarafından önceden doğan borca karşılık verilip verilmediğinin kesin olarak tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.