Esas No: 2014/13373
Karar No: 2016/9492
Karar Tarihi: 14.12.2016
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/13373 Esas 2016/9492 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 204/1, 62, 53, TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın katılanlardan mal almak için çek verdiği, çeklerin sıkıntılı olması nedeniyle katılanların çekeri geri verdikleri, aynı gün sanığın ... Bankası... Şubesi ...Yapı Market şirketine ait hesaptan keşide edilen 28.07.2007 tarihli 2.500 TL bedelli 3278803 numaralı 31.03.2007 tarihli 2.500 TL bedelli, 3278804 seri nolu çekler ile .....şubesi ... Yapı Malz. Ltd. şirketinden keşide edilen 17.02.2002 tarihli 4.250 TL bedelli ... nolu ve 15.03.2007 tarihli 6.395 TL bedelli mr... nolu çekleri verdiği, çeklerin bankadan sorulduğunda sağlam bilgisi gelmesi üzerine malları büyük bir bölümünün sanık tarafından alındığı, akabinde...Bankasına ait iki çekin çalıntı olduğu, ... şubesine ait ... çeklerin ise bilgilerinin tamamen değiştirilmek suretiyle sahte olarak tanzim edildiği, sanığın bu şekilde sahte çek verip katılanları dolandırdığı iddia olunan olayda; sanığın aşamalarda bu çekleri ... isimli kişiden aldığını beyan etmesine ve dosya arasında bulunan 31.01.2007 tarihli kolluk tutanağına göre de ... isimli kişinin varlığının tespit edilmesine karşın şahsa o an için ulaşılamadığı tutanak altına alınmasına rağmen bu kişi araştırılmamış olması, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olmasına karşın; davaya konu 4 çek üzerinde mahkemece gözlemde bulunulup, denetime olanak sağlanması bakımından belge aslı da dosya içine konulmadan ve suça konu belgenin aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan hüküm kurulması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından..."nın araştırılması, çek asıllarının karar yerinde incelenerek denetime elverişli şekilde iğfal kabiliyeti hususu üzerinde durulmasının ardından sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde; 5237 sayılı TCK"nın 158/1-son maddesine göre adli para cezası tayin edilirken, suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç, gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerekirken, hükümde menfaatin iki katını karşılamayacak şekilde 75 günden başlatılan gün para cezasının TCK 62/1 md gereği 1/6 indirim yapılarak 783 gün denilmek sureti ile hükümde çelişki yaratılması keza menfaatin iki katından az para cezası hükmedilerek kanun maddesine de muhalefet edilmesi,
2- Kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nin "Güvenlik Tedbirleri" başlıklı İkinci Bölümünün 53. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen, kişinin, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olan belli hak yoksunluklardan (a), (b), (d), (e) bentlerinde belirtilenlerin 53. maddenin 2. fıkrası gereğince "infaz tamamlanıncaya kadar", (c) bendinde belirtilen hak yoksunluğunun ise 53. maddenin 3. fıkrası gereğince "koşullu salıvermeye" kadar geçerli olacağının karar yerinde gösterilmemesi,
3- Kurulan hükümlerde TCK nun 63. maddesine göre mahsup hükmünün uygulanmaması,
Kanuna aykırı olup, sanığın sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.