Dolandırıcılık - sahtecilik - 5464 sayılı kanuna aykırılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/10425 Esas 2016/9467 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10425
Karar No: 2016/9467
Karar Tarihi: 13.12.2016

Dolandırıcılık - sahtecilik - 5464 sayılı kanuna aykırılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/10425 Esas 2016/9467 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/10425 E.  ,  2016/9467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik, 5464 sayılı kanuna aykırılık
    HÜKÜM : Sanık hakkında sahtecilik ve 5464 sayılı kanuna aykırılır suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına: TCK" nın 158/1-j-son, 62, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine; sahtecilik ve 5464 sayılı kanuna aykırılık suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1)Sanık hakkında sahtecilik ve 5464 sayılı kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde;
    271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK" nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    2)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanık ...’ın şikayetçi ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanının resim kısmını değiştirip fotokopiyle çoğaltıp katılan ...’a ibraz ederek ... adına kredi sözleşmesi imzalamak sureti ile bankadan 15.100 TL krediyi kullandığı şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “5 gün”,’500 TL’,’30.200 TL’ ve “25.166 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “302 gün“,’251 gün’ ve “25.100 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,13/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara