15. Ceza Dairesi 2014/8625 E. , 2016/9425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/1-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, şikayetçi ... adına sahte kimlikle açıldığı belirtilen ve adı geçen şikayetçinin imzasını taşımadığı anlaşılan çeki bir şekilde elde ederek arkasına şikayetçi ...’a ait ... İnşaat isimli şirketin sahte kaşesini bastırıp imzalayarak kendi şirketine ciro etmek suretiyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suça konu çekin arkasında .... İnşaat şirketine ait kaşenin altındaki imzanın sanığın eli ürünü olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olması karşısında; resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik incelemeyle karar verildiğine ve suçun sübut bulmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, yargılama aşamasındaki beyanında, ...Yapı ile aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde suça konu çeki verdiğini, onlar tarafından da hamil şirkete verildiğini, çekin karşılığını .... şirketine ödediğini, bu konuda ibranamenin de bulunduğunu belirtmesi ve failin, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ilkesinden hareketle; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, çekte cirosu bulunan şirket yetkililerinin beyanlarına şikayetçi sıfatıyla başvurularak, çekin ellerine hangi hukuki ilişkiye istinaden geçtiği, buna dair ödemenin bulunup bulunmadığı sorulup, ticari defter ve kayıtlarının getirtilmesi suretiyle çekin daha önceden doğan borç karşılığında verilip verilmediğinin araştırılması suretiyle dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığı, adı geçen şirketlerin zararlarının giderilip giderilmediği hususlarının araştırılması sonucunda sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.