Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3880 Esas 2016/9409 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3880
Karar No: 2016/9409
Karar Tarihi: 12.12.2016

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3880 Esas 2016/9409 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dolandırıcılık suçundan şüpheli olan ... ve ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilmesi ve Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma talebinde bulunulması sonucunda dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği belirtildi. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede, şüpheliler hakkında suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine rağmen, CMK'nın 160. maddesi gereği Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu belirtildi. Müştekilerin ... Ltd. Şti. yetkilileri olduğu, şüpheli ...'ın ise söz konusu şirketi temsile yetkili kişi olduğu, şüpheli ...'a 25/02/2008 keşide tarihli ve 750.000 Türk Lirası bedelli senet verildiği ve şüpheli ...'ın bu senedi düzenleme tarihinde yetkilisi olmadığı şirket aleyhine olacak şekilde imzaladığı ve kaşe bastığı belirtildi. Ayrıca şüpheli ...'un şirket aleyhine başlattığı icra takibine alacak sağlamaya çalıştığı ve böylelikle şüphelilerin birlikte hareket ederek müştekileri dolandırmaya çalıştığı sonucuna varıldığı belirtildi. Kararda CMK'nın 309. maddesi ile ilgili atıf yapıldı.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)
- CMK'nın 160. maddesi
- CMK'nın 309. maddesi (ihbar olunması durumu)
15. Ceza Dairesi         2016/3880 E.  ,  2016/9409 K.

    "İçtihat Metni"


    Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/04/2016 tarihli ve 2015/1345 soruşturma, 2016/242 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii... Sulh Ceza Hakimliğinin 03/05/2016 tarihli ve 2016/499 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04.08.2016 gün ve 94660652-105-19-7624-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2016 gün ve 2016/334058 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre, şüpheliler hakkında suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda müştekilerin .... Ltd. Şti. yetkilileri olduğu, şüpheli ..."nın ise 26/04/2012 ile 09/07/2015 tarihleri arasında söz konusu şirketi temsile yetkili kişi olduğu, şüpheli ..."in Cumhuriyet Başsavcılığında vermiş olduğu ifadesinden de anlaşılacağı üzere, başka bir sektörde daha önceden birlikte iş yapmaları nedeniyle şüpheli ..."e 25/02/2008 keşide tarihli ve 750.000 Türk Lirası bedelli senedi düzenleyerek verdiği, söz konusu senedin ödeme tarihi yaklaşınca şüpheli ..."un kefil talebi üzerine şüpheli ... tarafından, senedin düzenleme tarihinde yetkilisi olmadığı şirket aleyhine olacak şekilde, kendisinin borçlu olduğu senede müştekilerin ortak olduğu şirketi kefil olarak gösterip kaşe atarak imzaladığı, bu kefaletin şirket kayıtlarında olmadığı, şüpheli ..."un Cumhuriyet Başsavcılığında alınan beyanında, ..."e 50.000 Türk Lirası borç verdiğini, borcunu alamayınca, güvenini sağlamak amacıyla kendisine 2008 yılında 750.000 Türk Lirası bedelli senet verdiğini, senedin ödeme tarihi yaklaşınca ... ile yaptığı görüşmede, ..."in kendisine “senedi icraya koyma gerekirse ben şirketin kaşesini basayım” diyerek şirketin kaşesini basarak kendisine verdiğini belirttiği, müştekilerin 09/07/2015 tarihinde şüpheli...."in imza ve temsil yetkisini kaldırdıkları, buna rağmen şüpheli ..."in 25/08/2015 tarihinde söz konusu şirketin başka bir şirketten olan alacağı için... İcra Dairesinin 2015/892 esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığı, böylece şüpheli ..."un şirket aleyhine başlattığı icra takibine alacak sağlamaya çalıştığı ve böylelikle şüphelilerin birlikte hareket ederek müştekileri dolandırmaya çalıştıkları anlaşılmakla, delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kanuna aykırı olduğundan ,kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, ... Sulh Ceza Hakimliğinin 03/05/2016 tarih ve 2016/499 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara