Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9319 Esas 2016/9397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9319
Karar No: 2016/9397
Karar Tarihi: 12.12.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9319 Esas 2016/9397 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, çalınan boş çeklerin sanıklar tarafından doldurulup katılan'a verildiği ve bankaya ibraz edildiğinde ödeme yapılmadığı gerekçesiyle işlendiği iddiasıyla açılan davada Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar incelenmiştir. Yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre, suçların sanıklar tarafından işlendiği sabit olduğundan mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi kanuna aykırı olduğu için hükümlerin düzeltilerek onanması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri TCK'nin 204/1, 53, 58, 158/1-f maddeleridir.
15. Ceza Dairesi         2014/9319 E.  ,  2016/9397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : a-TCK"nın 204/1, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı) (Sanık ... hakkında ayrıca TCK"nın 58. maddesi)
    b-TCK"nın 158/1-f, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı) (Sanık ... hakkında ayrıca TCK"nın 58. maddesi)

    Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Katılan ...’na ait boş çeklerin çalınmasından sonra bu çekleri bir şekilde ele geçirip içeriğini dolduran sanıkların, söz konusu çeki katılan ..."e verdikleri, çekler bankaya ibraz edildiğinde sahtecilik nedeniyle ödeme yapılmadığı, böylece sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre, suçların sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara