Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13834 Esas 2011/12854 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13834
Karar No: 2011/12854
Karar Tarihi: 15.12.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/13834 Esas 2011/12854 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kayden malik olduğu 6 parsel sayılı taşınmaz üzerine imara uygun ruhsatlı inşaat yapılması için davalı İ. Ş.ile noterde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaptığını ancak yasal olmayan bir şekilde her üç parseli kapsayan tek bir bina inşa edildiğini ve yüklenici ile sözleşmenin feshedildiğini iddia etmiştir. Mahkeme, davalıların çekişme konusu taşınmaza el koymalarının haklı bir nedeni olmadığı gerekçesiyle bazı davalılar yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar vermiştir. Ancak, somut olaya ilişkin yeterli delil toplanmadığı ve karar verilirken bazı hususların göz ardı edildiği tespit edilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesi gereği hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2011/13834 E.  ,  2011/12854 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/10/2010
    NUMARASI : 2008/540-2010/511

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden malik olduğu 6 parsel sayılı taşınmaz üzerine imara uygun ruhsatlı inşaat yapılması için davalı İ. Ş.ile noterde 27.05.1996 tarihinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaptığını, aynı şekilde komşu 7 ve 8 nolu parsel malikleri ile de dava dışı H. Ş."in benzer sözleşmeler yaptığını, bilgisi ve rızası olmadığı halde her üç parseli kapsar şekilde taşınmazlar üzerine imara aykırı ve ruhsatsız tek bina inşa edildiğini, yüklenici ile yaptıkları sözleşmenin Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/334 Esas sayılı dosyasından feshine karar verilip kararın kesinleştiğini, ne yükleniciye ne de davalılara pay temlik etmediğini, davalıların haksız yere taşınmazını işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminata karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında tazminata ilişkin taleplerini atiye bıraktıklarını bildirmiş, vefat etmesi üzerine de mirasçıları davayı takip etmişlerdir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlar, bir kısım davalılar ise savunma getirmemişlerdir.
    Mahkemece, davalılar N.T., M. H.ve H. K.Ç."nin haklı ve geçerli bir nedenleri olmadan çekişme konusu taşınmaza elattıkları gerekçesi ile bu davalılar yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ile davalılar M. S., H.K. Ç. ile C.T. vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteğine ilişkin olup, yargılama sırasında tazminat isteği atiye bırakılmıştır.
    Mahkemece, bir kısım davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Beyoğlu 32. Noterliğinde, çekişme konusu 6 parselle ilgili olarak 27.05.1996 tarihinde davacı B. T. ile davalı İ. Ş. arasında, komşu 7 parselle ilgili olarak 10.05.1996 tarihinde davalı Tefruz Tamkan ile yine yüklenici İ. Ş. arasında, komşu 8 parselle ilgili olarak da davalı C. T.ile ile dava dışı yüklenici H.Ş. arasında 03.05.1996 tarihinde Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri yapıldığı, bu sözleşmeler ile yüklenicilerin anlaşmaya konu her üç parsel üzerine ayrı ayrı binalar yapmayı taahhüt ettikleri, davacının; yalnızca kendi taşınmazı üzerine bina yapılması yönünde sözleşme yaptığı halde, anılan parsellerle ilgili tevhit işlemi yapılmadan her üç taşınmazıda kapsayacak şekilde imara aykırı ve kaçak olduğu anlaşılan tek bir bina yapıldığı, Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1998/334 Esas sayılı davası neticesinde, davacı tarafından yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiği ve dereceattan geçerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; 6 sayılı parselin davacıya ait olduğu her bir kat karşılığı inşaat sözleşmesinin maliklerin kendi parselleri ile ilgili olduğu, ne varki, binanın her üç parseli de kapsar şekilde yapıldığı bilirkişi raporu ile ortaya konulmuştur.
    Ancak, anılan binanın hangi yüklenici tarafından yapıldığı hususu üzerinde durulmadığı gibi, davacının 6 parsel sayılı taşınmazının sınırları içinde kalan binalarda hangi davalının oturduğu da belirlenmiş değildir.
    Hal böyle olunca; öncelikle yüklenici H. Ş."ın davada yeralmasının sağlanması, davacı taşınmazındaki binanın hangi yüklenici tarafından ya da her ikisi tarafından birlikte yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması, malikler kat karşılığı inşaat sözleşmelerini kendi parselleri için yaptıklarından yıkımdan yüklenicilerin sorumlu tutulması, davacının 6 sayılı parseli içinde kalan bina bölümlerinde hangi davalıların oturdukları belirlendikten sonra elatmanın önlenmesi isteğinin bu davalılar bakımından kabul edilmesi gerekirken, değinilen hususları içermeyen biçimde yapılan inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Tarafların temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara