Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/6861 Esas 2016/9358 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/6861
Karar No: 2016/9358
Karar Tarihi: 08.12.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/6861 Esas 2016/9358 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat ettiği bir davada katılan tarafından temyiz edilmiştir. Sanık ve katılanın uzun yıllardır devam eden ticari ilişkileri nedeniyle borca ilişkin senedin verilmesi önceden doğan borç kapsamında olduğundan mahkemenin beraat yönünde karar vermesi yerinde görülmüştür. Ancak, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan bilirkişi incelemeleri çelişkili olduğu için, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas dairesine tevdii ile suça konu bono üzerinde, katılanın ve sanığın, yazı ve imzası bulunup bulunmadığının tespitine yönelik bilirkişi raporu alınarak sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Bu nedenle hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi (hükümlerin bozulması)
- 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi (kanunların geriye yürümeyeceği)
15. Ceza Dairesi         2014/6861 E.  ,  2016/9358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Sanığın alacaklısı, katılanın ise borçlusu olduğu 8500 TL bedelli bonoyu icra dairesine vererek icra takibi başlattığı, katılanın ise takibe dayanak olan senetteki borçlu imzasının kendisine ait olmadığını beyan ederek suç duyurusunda bulunduğu, böylelikle sanığın sahte imzalı bonoyu kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
    1- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Sanık ile katılanın uzun yıllardır devam eden ticari ilişkileri nedeniyle katılanın aldığı malzemelerin parasını daha sonra kısım kısım sanığa ödediği, katılanın borcunu ödemekte zorlanması üzerine sanığın katılandan senet istediği, katılanın ise dava konusu senedi sanığa verdiği, yönündeki anlatımlar karşısında var olan borca ilişkin senedin verilmesinden ibaret eylemin önceden doğan borç kapsamında olduğu bu nedenle mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Dosyada katılanın imza ve yazı örnekleri alınarak yapılan bilirkişi incelemelerinde çelişki bulunduğu, ayrıca suça konu bono üzerindeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığına yönelik bilirkişi incelemesi yapılmaması karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, katılanın ve sanığın yazı ve imza örnekleri usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas dairesine tevdii ile suça konu bono üzerinde, katılanın ve sanığın, yazı ve imzası bulunup bulunmadığının tespitine yönelik bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara