15. Ceza Dairesi 2014/10521 E. , 2016/9352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik sanık müdafinin vekalet ücreti yönünden temyizinin incelenmesinde;
Sanık müdafinin talebinin beraat eden sanık lehine vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin olduğu ancak sanık müdafinin, beraat hükümlerinin 22/11/2012 tarihinde tebliğinden sonra CMUK.nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonrasında 23/12/2012 tarihinde vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz incelenmesinde;
Sanığın suça konu çeki tanık olarak dinlenen amcası ...’dan alıp araç tamiri karşılığı ciro etmeksizin katılana verdiğini ifade etmesi, hakkında suç duyurusunda bulunulan ...’ın çeki sanığa verdiğini ancak bu çekin ticari ilişkisi bulunan keşideci ... şirketi yetkilisi ...’dan aldığını beyan edip, ticari ilişkisine ait faturaları ibraz etmesi, katılan ...... tarafından yapılan icra takibinde ise 2002 yılından itibaren ... ... şirketi yetkilisi olan ...’ın imza ve borca itiraz ederek takibi durdurması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için, suça konu çeki keşide etmiş olabilecek ... Ltd.Şti şirketinin önceki yetkilileri ve hissedarları olan... ve...’ın beyanları alınıp, imza incelemesine esas yazı ve imza örnekleri ile emsal imzaları bulunabilecek belgeler getirtilip, hakkında suç duyurusunda bulunulan ... yönünden açılacak kamu davasının bu dava ile birleştirilmesi sonrasında, suça konu çek üzerinde yazı ve imzaların ...,... ve ...’a ait olup olmadıkları belirlenerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, önceden verilen açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde, zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının yerine imza atan kimsede suç kastının olmadığı içtihadına göre, suça konu çekin sahte olmayabileceği de gözetilmek suretiyle, tüm deliler birlikte tartışıldıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği halde, eksik inceleme neticesinde, yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.