Esas No: 2015/10965
Karar No: 2015/12887
Karar Tarihi: 08.12.2015
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/10965 Esas 2015/12887 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin reddi
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, yokluğunda verilen kararın 28.3.2014 tarihinde tebliği üzerine, 31.3.2014 tarihinde sanığın süresinde temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla, temyiz talebinin reddine dair 12.6.2014 günlü ek karar kaldırılarak, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda sanığın, katılana gönderdiği mesajda ""elindeki muhtarlık mührünü oğlunun ve torununun cenazesinde ölüm kağıdı için vurursun, Allah sana o günü yaşatır inşallah, muhtarlık oğluna torunlarına mezar yaptırmayı nasip eder inşallah, önce çocuklarından ve torunlarından çıksın” şeklindeki sözlerin, ifadelerin bütünlüğü içinde, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, beddua ve rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2-Uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması sırasında, hükümden sonra 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, hükmün kesinleşmediği anlaşıldığından bu suça ilişkin infaz işlemlerinin durdurulmasına, gereği için mahalline müzekkere yazılmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.