Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10304 Esas 2011/12783 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10304
Karar No: 2011/12783
Karar Tarihi: 15.12.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10304 Esas 2011/12783 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava tapu iptali talebine ilişkindir. Davacılar miras bırakanın bir mala yaptığı tasarrufun, davalının mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik bir tasarruf olduğunu iddia etmektedirler. Mahkeme, muris muvazaası sabit görülerek davacıların miras payları oranında tapunun iptaline karar vermiştir. Ancak, sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar vermek, taşınmazın sicil dışı kalmasına sebep olacağı için, davacının ayrıca tescil davası açması için süre verilmesi ve bu davayla birleştirilerek karara bağlanması gerekmektedir. Ayrıca, ehliyetsizlik iddiasının kamu düzenini ilgilendirip re’sen gözetilmesi gerektiğinden, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan rapor alınarak miras bırakanın işlem tarihinde ehliyetli olup olmadığı saptanmalıdır. Mahkeme kararı, bu nedenlerle bozulmuştur. Kanun maddeleri: 6100 sayılı Yasa, geçici 3. madde; 1086 sayılı HUMK, 428. madde.
1. Hukuk Dairesi         2011/10304 E.  ,  2011/12783 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DÜZİÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/06/2011
    NUMARASI : 2010/585-2011/4415Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanın 1967 parsel sayılı taşınmazdaki payını 16.03.2006 tarihinde ve satış suretiyle davalı damadına temlik ettiğini, bu işlemin muvazaalı olup, davalının murisi aldatması sonucu yapılmış diğer mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik bir tasarruf olduğunu, miras bırakanın temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını, devrin yanılma ve kandırma yoluyla yasanın örgördüğü şekillere uyulmadan gerçekleştirildiğini ileri sürerek tapunun muvazaa nedeniyle iptalini istemişlerdir.
    Davalı, çekişmeli taşınmazı 1981 yılında satın aldığını, 1983 yılında 50.000 TL. ödeme yaptığını ve 1981 yılından itibaren taşınmaz üzerinde yaptırdığı evde oturduğunu, bu yere ilişkin halası olan murisin verdiği muvafakat üzerine ruhsat aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muris muvazaası sabit görülerek davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, ehliyetsizlik, hata, hile ve muris muvazaası, vs. hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın
    sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)
    Hal böyle olunca, davacı tarafa tescil davası açması için süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilmesi, daha sonra ehliyetsizlik iddiası kamu düzenini ilgilendirdiğinden ve re’sen gözetilmesi gerektiğinden öncelikle incelenmesi, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan rapor da alınmak suretiyle miras bırakanın işlem tarihinde ehliyetli olduğunun saptanması halinde diğer hukuksal nedenlerin araştırılması, toplanan ve toplanacak olan delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara