Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal etme - kamu malına zarar verme - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2227 Esas 2016/9322 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2227
Karar No: 2016/9322
Karar Tarihi: 07.12.2016

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal etme - kamu malına zarar verme - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2227 Esas 2016/9322 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Çocuk Mahkemesinde görülen bir davada, suça sürüklenen çocuk hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve kamu malına zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz edilme nedeniyle yapılan incelemede, suçların ispatlandığı ve mahkemenin kararının isabetli olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, mala zarar verme suçundan verilen cezanın hesaplamasında hata yapılmıştır. Bu nedenle, hüküm bozulmuş ve kazanılmış hakkın korunması ilkesi gereğince ceza miktarı düzenlenmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
1-TCK\"nın 142/1-a, 31/3, 62
2-TCK\"nın 116/2, 31/3, 62, 50/1-a, 52/2-4
3-152/1-a, 31/3, 62/1, 63.
15. Ceza Dairesi         2016/2227 E.  ,  2016/9322 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, kamu malına zarar verme
    HÜKÜM : 1-TCK"nın 142/1-a, 31/3, 62
    2-TCK"nın 116/2, 31/3, 62, 50/1-a, 52/2-4
    3-152/1-a, 31/3, 62/1, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, kamu malına zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine dair hükümler suça sürüklenen çocuk ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kurulan hükümlere ilişkin incelemede;
    Suça sürüklenen çocuğun,... Eğitim Merkezi Kantini’nin PVC camını yerinden söküp içeri girmek suretiyle muhtelif yiyecek ve içecek maddeleri ile bozuk parayı aldığı, yangın söndürme cihazının kantin içerisine boşaltılarak, yiyecek ve içeceklere zarar verildiği; bu şekilde hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarını işlediği iddia edildiği olayda, mahkemenin sanığın suçlarının sübut bulduğuna yönelik kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    2-Suça sürüklenen çocuk hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin incelemede;
    1412 sayılı CMUK’nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326. maddesinin son fıkrasında yer alan, “Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz” hükmü ile; 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 307/4. maddesinde ise; "Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 262. maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz" düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun da çeşitli kararları ile, hesap hatası yapılan hükme ilişkin lehe temyiz davasında aleyhe düzeltmeme zorunluluğuna açıklık getirmiş ve ‘temyiz incelemesinde öncelikle temyizin lehe veya aleyhe mi olduğu tespit edilerek, incelemenin buna göre yapılması gerektiği, sanık lehine tecelli edecek bir hatanın tazammun edeceği hukuki neticelerin aleyhte tevessülatta bulunmadıkça değiştirilemeyeceği’ (31.01.1949 gün ve 171-35),‘ilk hüküm sanık tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsaydı durum ne olacak idiyse, lehe temyizin bu durumu değiştirmemesi gerektiği’ (19.06.1967 gün ve 114-162, 13.04.1964 gün ve 154-167), ‘hesap hatası sonucunda eksik tayin edilen hapis cezasının ceza miktarı yönünden kazanılmış hak oluşturacağı’ (07.10.2008 gün ve 198-211) vurgulamış, 15.12.2015 gün ve 602-509 sayılı kararında da; TCK"nun 62. maddesi ile cezada indirim yapılırken hapis cezasının "6 yıl 8 ay" yerine "6 yıl" şeklinde belirlenmesi suretiyle sanığın sonuç olarak 6 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar veren yerel mahkeme hükmünü, sanık müdafiinin temyizi üzerine inceleyen Özel Dairenin, cezanın 6 yıl 8 aya çıkartılması suretiyle düzeltilerek onanmasına ilişkin kararının, 1412 sayılı CMUK’nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326/son maddesinde tanımlanan aleyhe düzeltme yasağına aykırı olduğu kabul edilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2015 gün ve 602-509 sayılı kararında da aynı hususlara vurgu yapılmıştır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Mahkemenin ilk verdiği 25.01.2011 tarih ve 2010/362-2011/34 sayılı hükümde suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan TCK 152/1-a,31/3, 62 maddeleri uygulaması sonucu “1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verilmesi gerekirken yanlış hesaplama sonucu 10 ay hapis cezasına hükmedilmesi maddi hatadan kaynaklandığından bahisle, her ne kadar dairemizin 24.06.2013 tarih ve 2013/6989-11747
    sayılı ilamı ile eksik ceza tayininin kazanılmış hakka konu olmayacağına karar verilmişse de, anılan Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararları doğrultusunda mahkemenin 05.02.2014 tarih ve 2013/578-2014/110 sayılı hükmü ile 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası olarak fazla ceza tayini;
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, “1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası” kısmının tamamen çıkartılarak kazanılmış hak durumu nazara alınarak yerine, ”10 ay hapis cezası” şeklinde hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara