1. Hukuk Dairesi 2011/14808 E. , 2011/12694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki bulunduğu 1153 ada 76 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 25/430 arsa paylı 5.kat 13 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak ipotek tesis etmek suretiyle bankadan kredi kullanması amacıyla şirketin ortağı ......"e yetki verdiğini, ancak taşınmazın kendisinin bilgisi ve rızası dışında davalıya muvazaalı olarak satıldığını, ortağı tarafından dolandırıldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunarak, tedbir kararının kaldırılmasını veya zararını karşılayacak teminat yatırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 17.11.2011 tarihli oturumda davalının tedbirin kaldırılması isteminin harcı tamamlanan değer üzerinden davacının teminat yatırması karara bağlanarak reddine karar verilmiştir.
Ara kararı, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve temlikin muvazaalı gerçekleştirildiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece taşınmazın el değiştirmemesi yönünden istek kabul edilerek sicil kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmuş, itiraz üzerine tedbir kararı teminata bağlanarak tedbirin kaldırılmasına dair isteğin reddine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, 1086 sayılı HUMK"nun da yapılan değişiklik ve iptalinden önceki ihtiyati tedbirle ilgili öngörülen yasal düzenlemelere göre ittihaz edilen kabul veya ret veya itiraz sonucu tesis edilen kararlara karşı temyiz yolu kapalı iken 01.10.12011 tarihinde yürürlüğe giren ve 1086 Sayılı Yasayı iptal eden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda ihtiyati tedbirle ilgili 389 ila 399 maddelerinde yeni düzenlemelere yer verilmiş ve aynı yasanın 394/5, 341, geçici 3.maddesi ve 6217 Sayılı Kanunla HMK"na eklenen geçici maddesi gereğince istinaf kanun yolu yürürlüğe girinceye kadar (Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar) temyiz yoluna başvuralabileceği öngörülmüştür.
O halde, tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin isteğin reddi konusunda yerel mahkemece tesis edilen ara kararının temyizen incelenmesine mani bir halin bulunmadığı tartışmasızdır.
Somut olaya gelince; dosya içeriğine, özellikle iddianın ve taraflar arasındaki çekişmenin niteliğine göre aynı ihtilaflı olan çekişme konusu taşınmazın sicil kaydına doğacak veya doğması muhtemel yeni ihtilaflara mani olmak amacıyla ihtiyati tedbir konulduğu ve itiraz üzerine de tedbirin teminata bağlanmak suretiyle itirazın reddedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar teminatın tedbir vazedilirken gözetilmesi gerekli ise de sonradan takdir edilen teminat karar altına alındığından ve eksiklik tamamlandığından mahkemece itirazın reddine karar verilmiş olması doğru olduğuna göre temyiz itirazının reddi ile yerel mahkeme kararının ONANMASINA, 14.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.