İş ve çalışma hürriyetinin ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/13234 Esas 2015/12853 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13234
Karar No: 2015/12853
Karar Tarihi: 07.12.2015

İş ve çalışma hürriyetinin ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/13234 Esas 2015/12853 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan mahkumiyet hükmü verdi. Temyiz isteği reddedildikten sonra yapılan incelemede, sanıkların işyerlerini terk etmeleri konusunda tehdit ettiklerine ilişkin tanık ifadesi dikkate alınmadan, sanıkların mahkumiyetine hükmedilmesi ve diğer bazı hukuki zorunlulukların göz ardı edilmesi sebebiyle hüküm bozuldu. Sanık hakkında tekerrüre esas alınan adli para cezasının kesin nitelikte olması sebebiyle tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verirken adli sicil kaydının incelenmesi gerektiği, TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nın 230/1-b maddesi
- CMUK’nın 305. maddesi
- TCK'nın 53/1-b maddesi
18. Ceza Dairesi         2015/13234 E.  ,  2015/12853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Sanıkların katılanları işyerlerini terk etmeleri konusunda tehdit ettiklerine ilişkin olarak davanın tanığı olan Mehmet Ataş duruşmada dinlenmeden, suçun işlendiği konusunda başka herhangi bir delile dayanılmadan, CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı biçimde, kararda suçun sûbutuna ilişkin gerekçeler de gösterilmeden sanıkların mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,
    2- Sanık ..."ın dosyaya konulan nüfus kaydına göre, hükümden sonra 29/05/2013 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3- Kabule göre de,
    a- Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan adli para cezasının CMUK’nın 305. maddesine göre kesin nitelikte olması karşısında, tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    b- Sanık ..."nın adli sicilinde yer alan kayda ilişkin ilam getirtilip, kesinleşme ve infaz tarihleri incelenmeden, bu şekilde şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
    c- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle sanıklar hakkında uygulanması olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz nedenleri yerinde olduğundan, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara