Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12767 Esas 2011/12669 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12767
Karar No: 2011/12669
Karar Tarihi: 14.12.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12767 Esas 2011/12669 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, devlete ait kıyı kenar çizgisi içindeki taşınmaz ve deniz yüzeyini, davalının çeşitli muhdesatlar yaparak işgal ettiğini ileri süren davacı tarafından açılmıştır. Davalı, bu iddiaları reddetmiştir. Mahkeme, yapılan keşif sonucu davalının kıyı kenar çizgisi içindeki muhdesatlarının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalının tasarrufunda bulunmayan kumsal yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Karar temyiz edilmiş, temyiz incelemesi sonucunda kıyı niteliğindeki yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği kabul edilirken, harç ve yargılama giderlerinin tümünün davalının sorumlu tutulması doğru bulunmamıştır. Bu sebeple karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 3621 sayılı kıyı kanunu, 4. madde: Kıyı niteliğindeki yer: deniz, göl ve akarsu kıyısı boyunca genişliği beşyüz metre ile sınırlı olan ve yol, bina ve yapı yapılmasına tahsis edilmeyen her türlü alan ve bu alanlar üzerinde bulunan bütün ağaçlar, bitkiler, kum, çakıl, toprak, mera, bağ, bahçe ve arazi parçaları.
- HUMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu), 428. madde: Yargıtay, tarafların talebi üzerine veya yerel mahkemenin hukuka aykırı işlediği ispat veya keşif konularında kararı bozar ve yeniden inceleme ve karar vermek için dosyayı ilgili yerel mahkemeye gönderir.
1. Hukuk Dairesi         2011/12767 E.  ,  2011/12669 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BODRUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/03/2011
    NUMARASI : 2009/25-2011/107

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmaz ve deniz yüzeyini davalının çeşitli muhdesatlar yapmak ve kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp davalının kıyı vasfındaki alana ve deniz yüzeyine yönelik elatmasının önlenmesi ve üzerindeki muhdesatların yıkımına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı tarafından yapılan bir kısım muhdesatların kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının, davalının kumsala elatmasının bulunmadığının keşfen belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, 3621 sayılı kıyı kanununun 4. maddesinde tanımı yapılan kıyı niteliğindeki yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın çeşitli muhdesatlar yapmak suretiyle kıyıya elattığı belirlenerek bu bölümlere ilişkin davanın kabulüne, davalının tasarrufunda bulunmayıp dava konusu edilen kumsal yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, dava kısmen kabul, kısmen reddedildiği halde, harç ve yargılama giderlerinin tümünden davalının sorumlu tutulması, kabul ve ret oranına göre taraflara yükletilmemiş olması doğru değildir.
    Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara