Esas No: 2022/5903
Karar No: 2022/3836
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/5903 Esas 2022/3836 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/5903 E. , 2022/3836 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanığın TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, 63/1 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin
28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi gereğince temyiz incelemesi sonrasında dosyanın gönderildiği Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları Dairenin 16.03.2020 tarihli 2019/1989 esas, 2020/2030 sayılı kararında açıklandığı üzere;
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünde, örgüt içi hiyerarşide itaat ve teslimiyet katı bir kuraldır. Teslimiyet hem örgüte hem de liderin emrine ona atfen verilen göreve adanmışlıktır. Örgüt sivil toplumu kendi haline bırakmayıp, kendine hizmet eden bağlı unsurlara dönüşmektedir. Kadrolaşma ile yargı, ordu, emniyet ve bakanlık birimleri ile bir kısım medya kuruluşları bu gücün denetimine girip, örgütsel amaçlar doğrultusunda kullanılabilmektedir.
Örgütün hiyerarşik yapılanmasındaki tabaka sistemi kat sistemine dayanır. Katlar arasında geçişler mümkündür ama dördüncü tabakadan sonrasını önder belirler. Katlardan - İkinci Kat, Sadık Tabaka: Okul, dershane, yurt, banka, gazete, vakıf ve kurum görevlilerinden oluşan sadık gruptur. Bunlar örgüt sohbetlerine katılır, düzenli aidat öder, az veya çok örgüt ideolojisini bilen kişilerdir. Örgütün genel stratejisi gereğince sözde meşruiyet vitrini olarak kullandığı, belli özellikleri nedeniyle kamuoyunca da tanınan kimi yazar kadrosu mahfuz kalmak üzere, gazete çalışanlarının ikinci katta, sadık tabaka olarak nitelendirilen grupta yer aldığı görülmektedir.
Yardım suçunun oluşabilmesi için ise suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte bilerek ve isteyerek yardım edilmiş olması gerekir. Başka bir ifadeyle, yardım fiilinin örgütün suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt olduğu bilinerek gerçekleştirilmiş olması gerekir. Fıkra metninde geçen "bilerek" ibaresi doğrudan kastı ifade eder, bu suç olası kastla işlenemez. Doğrudan örgüte değil de örgüt mensuplarına yardım edilmesi halinde, yardım edilen kişilerin suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt mensubu olduklarının da bilinmesi gerekmektedir.
Örgüte yardım suçunda manevi unsurun oluşması için genel kast yeterli değildir. Özel kast (saik) ile işlenen bir suçtur. Fail örgütün amacını gerçekleştirmesine katkı sağlamak kastı ile hareket etmelidir. Bu kastın açıkça belirlenmesi gereklidir.
Nihai amacı anayasal düzeni değiştirmek olarak belirginleşen ve bu maksatla devletin silahlı kuvvetlerine sızan mensuplarınca, silahlı bir kalkışma/darbe gerçekleştirme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olarak görüldüğü bir dönemde örgütün, anayasal düzene karşı icra edeceği kalkışma öncesindeki sürece mutad siyasi muhalefet görüntüsü vermeye çalışmak ve örgütün sempatizan sınıfını oluşturan geniş halk kitleleri nazarında sözde meşruiyetini korumak amacına hizmet eder mahiyetteki eylemler gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Darbe girişiminden sonra kapatılan ....Radyo’da SGK kaydı olan,kayyum atanan Kanal Türk isimli TV kanalında haber müdürlüğü ve spikerliği faaliyetlerinde bulunan,Twitter isimli sosyal paylaşım platformundaki hesabında terör örgütünün kamuoyu oluşturma amacına yönelik tweetler atan, HTS kayıtlarına göre de örgütün üst düzey yöneticileri ile irtibat kuran sanığın gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan sübut bulan eylemlerinin, silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında; sanığın eylemlerinin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi ,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve bozma gerekçesi dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 109/3-a maddesi gereğince "yurt dışına çıkmamak", adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle TAHLİYESİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.