Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1840 Esas 2015/1787 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1840
Karar No: 2015/1787
Karar Tarihi: 08.06.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1840 Esas 2015/1787 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkemenin Resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla hüküm verdiği bir davada, sanık ...'ın sabıkasının da dikkate alındığı belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu'nun raporu sonucunda sanık ... için 'cezai sorumluluğunun tam olduğuna' karar verilmiş ve bu durum bozma düşüncesi yaratmamıştır. Sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları reddedilmiş ve hüküm düzeltilip onanmıştır. Ancak, diğer bir sanığın vekaletnamenin sahte olarak hazırlanmasına katıldığına dair yeterli delil bulunmadığı için bu sanık beraat ettirilmiştir. Kanun maddeleri açıklama olarak verilmemiştir.
21. Ceza Dairesi         2015/1840 E.  ,  2015/1787 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Suç tarihi itibariyle tekerrüre esas sabıkası olan sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 26.11.2010 gün ve 4003 karar sayılı raporunda, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi"nin 15.10.2010 tarih ve 834 sayılı raporu ile ... Numune Eğitim ve Araştırması Hastanesi"nin 20.04.2009 tarih ve 9660 sayılı raporunun tartışıldığı ve sanık ..."nın 25.07.2006 tarihinde resmi belgede sahtecilik suçuna karşı cezai sorumluluğunun tam olduğuna dair kanaat getirildiği görülmekle tebliğnamedeki sanık ... yönünden bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
    5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine, “sanıkların 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkranın diğer bentlerinde yazılı haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazına ilişkin incelemede;
    Sanığın suça konu vekaletnamenin sahte olarak hazırlandığını bildiğine ve diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte hareket ettiğine dair açık ve şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli delil bulunmaması karşısında, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara