Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mülkiyeti belediyeye ait gecekondu önleme bölgesi içinde bulunan taşınmazın davalı şirkete hizmet alanı olarak tahsis ve tescil edildiğini, ancak davalı şirket tarafından amaca aykırı olarak taşınmazın ifraz edilerek, ifrazen oluşan 5559 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ihale ile satış sürecinin başlatıldığını, 775 Sayılı Yasa uyarınca gecekondu önleme bölgelerinde yapılan tahsisin amaç dışı kullanım ve ihtiyaç olmaması durumunda iptali gerektiğini, ayrıca yasaya aykırı devir işlemi yapıldığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı süreninin geçtiğini, yapılan işlemlerin yasal olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, TMK’nun 712. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, mülkiyeti belediyeye ait ve gecekondu önleme bölgesi içinde bulunan taşınmazın davalı şirkete hizmet alanı olarak tahsis ve tescil edildiği, ancak davalı şirket tarafından amaca aykırı olarak taşınmazın ifraz edilerek satış için ihale süreci başlatıldığı, 775 Sayılı Yasa uyarınca gecekondu önleme bölgelerinde yapılan tahsisin, amaç dışı kullanım ve ihtiyaç olmaması durumunda iptali gerektiği, ayrıca devrin yasaya aykırı olduğu iddiası ile açılmış tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, TMK’nun 712. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Belediye taşınmazlarının satışında yetki gerek 1580 Sayılı Yasanın 70. maddesi ve gerekse sonradan yürürlüğe giren 5393 Sayılı Yasanın 18 ve 34. maddeleri uyarınca belediye meclislerine ait olup, belediye meclisinin satılacak taşınmazı tam olarak tanımlaması, özellik ve niteliklerini belirtmesi ve satış fiyatının meclis kararında yer alması zorunludur. Aksi durumda genel ifade ve yetkiler içeren meclis kararlarının, yasaca belediye meclisine verilen bir yetkinin ve görevin, belediye encümenine devri anlamını taşır ki bu durum Anayasa’ya açıkça aykırılık teşkil eder.Bu durumda sözü edilen iddiaların kanıtlanması halinde, olayda davalının ilk el olduğu da gözetildiğinde yolsuz tescilin muhatabı olması nedeniyle iyiniyetin koruyuculuğundan da yararlanamayacağı, o halde olayda TMK’nun 712. maddesinin uygulama yeri olmadığı kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca, tarafların tüm delillerinin toplanması, iddialar yönünden eksiksiz araştırma ve inceleme yapılarak işin esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.