Esas No: 2015/5385
Karar No: 2015/12786
Karar Tarihi: 07.12.2015
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5385 Esas 2015/12786 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Hakaret ve yaralama suçlarından şüpheliler hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/11/2013 tarihli ve 2013/1666 soruşturma, 2013/767 esas, 2013/330 sayılı iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170-174. maddeleri gereğince iadesine dair, Elmalı Sulh Ceza Mahkemesinin 15/11/2013 tarihli ve 2013/331 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin, mercii Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2013 tarihli ve 2013/297 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.01.2014 gün ve 22556 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Uzlaştırma müessesinin 5271 sayılı Kanun"un 253-255. maddeleri ile Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre ayrıntılı olarak düzenlenerek uzlaştırmanın soruşturma aşamasında ne şekilde ve nasıl yapılacağının açıkça belirlendiği, buna göre 5271 sayılı Kanun"un 253/4. maddesinde yer alan "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya talimatı üzerine adlî kolluk görevlisi, şüpheli ile mağdur veya suçlan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur......" şeklindeki düzenleme ile söz konusu yönetmeliğin 8/1. maddesinde yer alan "Soruşturma konusu suçun, uzlaşmaya tâbi olması ve işlendiği hususunda yeterli şüphenin bulunması hâlinde: Cumhuriyet savcısı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Cumhuriyet savcısının yazılı ya da acele hâllerde sözlü talimatı üzerine, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene adlî kolluk görevlisi de uzlaşma teklifinde bulunabilir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir." ve 5271 sayılı Kanun"un 174/1-c maddesinde yer alan "Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen... iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir" şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, soruşturma dosyası kapsamı itibariyle müşteki şüpheliler ve şüphelinin üzerine atılı kasten yaralama ve hakaret suçlarının uzlaşmaya tabi olduğu, taraflara soruşturma aşamasında kolluk görevlileri tarafından uzlaştırma önerisinde bulunulduğu, ancak gerek savcı-kolluk görüşme tutanağında, gerekse soruşturmanın sonraki aşamalarında savcılık makamı tarafından kolluk görevlilerine, taraflara uzlaşma önerisinde bulunulmasına dair yazılı herhangi bir talimatın bulunmadığı anlaşılmakla, bu haliyle Kanun ve yönetmelik hükümlerince belirlenen usule aykırı olarak yapılan uzlaştırma işlemi nedeniyle verilen iddianamenin iadesi kararının yerinde olduğu düşünüldüğünden, iddianamenin iadesi kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I-Olay:
Kasten yaralama ve hakaret suçlarından şüpheliler hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen iddianamenin, Elmalı Sulh Ceza Mahkemesince yaralama ve hakaret suçlarında usulüne uygun uzlaşma yapılmadığı gerekçesiyle iadesine karar verildiği, Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararına itirazı üzerine, itirazı inceleyen Elmalı Asliye Ceza Mahkemesince itirazın kabulüne karar verilmesi üzerine, kesin olan bu karara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kasten yaralama ve hakaret suçlarından kamu davası açılan şüpheliler hakkında uzlaşma prosedürünün usulüne uygun uygulanıp uygulanmadığı ve bu hususun iddianamenin iadesi sebebi olup olmayacağının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik “Uzlaşma” başlıklı 253/4. maddesinde;
“Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya talimatı üzerine adlî kolluk görevlisi, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Cumhuriyet savcısı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik"in 8/1. maddesi de:
“Soruşturma konusu suçun, uzlaşmaya tâbi olması ve işlendiği hususunda yeterli şüphenin bulunması hâlinde; Cumhuriyet savcısı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Cumhuriyet savcısının yazılı ya da acele hallerde sözlü tâlimatı üzerine, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene adlî kolluk görevlisi de uzlaşma teklifinde bulunabilir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir.” hükmünü haizdir.
Tüm soruşturma evrakı içeriği incelendiğinde, taraflar arasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına dair, açıkça Cumhuriyet savcısının iradesini yansıtır yazılı bir belge bulunmadığı, kaldı ki Cumhuriyet savcılığınca soruşturma evrakının havale edilmesinin, yapılan uzlaştırma işlemlerinin Cumhuriyet savcılığı emrine uygun olduğunu gösterdiği ileri sürülmüş olsa bile, Cumhuriyet savcısı - adli kolluk görüşme tutanağının Cumhuriyet savcısı tarafından imzalanmadığının anlaşılması ve kolluk tarafından hazırlanan fezlekenin Cumhuriyet savcılğınca havale edilmesinin, sözlü emirlerin yazılı hale getirildiği anlamına gelmemesi karşısında, uzlaştırma konusundaki Cumhuriyet savcılığının sözlü talimatının yazılı hale getirilmediğinin kabulü gerekmiştir.
Bu itibarla tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itiraz mercii olan Elmalı Asliye Ceza Mahkemesi"nce itirazın bu yönlerden reddi yerine, yazılı şekilde kabul edilmesi hukuka uygun görülmemiştir.
IV- Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2013 tarihli ve 2013/297 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 07.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.