18. Ceza Dairesi 2015/9307 E. , 2015/12776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın, getirilmiş olduğu polis merkezinde, güvenlik kameralarına dönerek söylediği kabul edilen, “bu devlet devlet olsaydı bizi bu hale getirmezdi, devlet devlet değilki, başınıza bela olacağım, buraya bu şekilde gelmeyeceksin adam vurup geleceksin, karşımda fır fır edeceksiniz, savcı sen göreceksin, başına bela olacağım sen delikanlı değilsin” biçimindeki sözlerin, somut bir kişiyi hedef almayıp muhatabının belirli olmadığı, ayrıca, sövme, somut bir fiil ya da olgu isnadı olarak kabul edilemeyeceği, mağdur polis memurlarının onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle, hakaret suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, hükümlülük kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
A- Suç yeri belirlenip, aleni yerlerden olup olmadığı tartışılmadan, sanık hakkında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
b-Adli sicil kaydında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel hükümlülüğü bulunmayan sanığa yükletilen hakaret suçunda maddi bir zararın bulunmaması karşısında, sanığın, CMK"nın 231/6-b maddesine göre, “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları” dolayısıyla tekrar suç işleyip işlemeyeceğine yönelik değerlendirme yapılmadan, “sabıka kaydı dikkate alındığında” şeklindeki, kanuni olmayan ve yetersiz gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.