Esas No: 2011/9874
Karar No: 2011/12524
Karar Tarihi: 8.12.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9874 Esas 2011/12524 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Hazine, kayden maliki olduğu taşınmazın imar uygulamaları sonucu tescil edilerek şahısların eline geçtiğini ve kayıtların dayanaksız hale geldiğini iddia ederek tapu kayıtlarının iptal edilmesi ve taşınmazın hazine adına tescili ile tazminat istemiştir. Mahkeme, taşınmazın ihyası gerektiğini belirterek kısmen kabul etmiş ancak temyiz sonucu kararın bozulmasına karar verilmiştir. İmarla oluşan sicil kayıtlarının idari yargıda iptal edilmeden dava dinlenemez. Ayrıca, davacının aynı taşınmazla ilgili açtığı diğer bir davada da karar verilmediği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 4747 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2010
NUMARASI : 2008/282-2010/119
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı Hazine, kayden maliki olduğu 905 (66) parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda önce Seyhan Belediyesi, daha sonra da Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulaması yapıldığını, taşınmazın olduğu kısmın son olarak şahıslar adına tescil edildiğini, imar uygulamalarının idari yargı yerinde açılan davalar sonucunda iptal edildiğini, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, özel mülke konu olmayacağının ileri sürerek 4747 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile hazine adına tesciline, kadastro kök parselinin park alanına isabet kısmının da hazine adına tesciline, olmadığı taktirde 44.010,00 YTL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Adana Büyükşehir Belediyesi, yeni bir imar işlemi için Encümence karar
alındığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Davalı Seyhan Belediyesi ile dahili davalı Çukurova Belediyesi husumet itirazında bulunmuşlardır. Diğer davalılar, yargılamaya katılmadıkları gibi davaya cevap da vermemişlerdir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın yargılama sırasında kurulan
Çukurova belediyesinin sınırlarında kaldığı, Seyhan belediyesinin taraf sıfatı kalmadığı, taşınmazın tesciline konu imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiği, kadastral parselin ihyası gerektiği, parkta kalan kısım yönünden belediyenin hasım olmasının zorunlu olduğu, hazinenin hak kaybına uğramaması için önce parselin tamamının ihyası ile imar planına göre yolda kalan kısmın ihya edilen bölümden terkini gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava ve birleşen dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parsellerin ihyası ya da tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tescilsiz alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiği, parsellerden bazılarının yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine eldeki davada çekişmeli taşınmazların kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini istemiştir.Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü, imar planına göre yolda kalan kısmın ihya edilen bölümden terkini gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince, Seyhan Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği, halen geçerliliğini koruduğu dosya içinde bulunan bilirkişi raporu ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır.
O halde, anılan 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Kabule göre de, imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, imar uygulamasının iptal edildiği kabul edilmesine rağmen iptal edilen imara değer verecek biçimde yol alanının da terkinine karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, aynı davacı 25.12.2008 tarihinde aynı taşınmaz hakkında, aynı hukuki sebeple 2008/812 esasta dava açmış olup, 12.01.2009’da her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği halde, birleşen dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davanın kabulüne karar verildiği halde, harcın belirlenen dava değeri üzerinden alınmamış olması isabetsizdir. Diğer taraftan, belirlenen dava değeri üzerinden davacı yararına nispi vekalet ücretine karar verilmesi yerine maktu avukatlık parasına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, kabul edilen davada davalılar yararına vekalet ücreti takdiri de isabetsizdir
Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.