Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/22847 Esas 2022/3896 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/22847
Karar No: 2022/3896
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/22847 Esas 2022/3896 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2022/22847 E.  ,  2022/3896 K.

    "İçtihat Metni"

    Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarih
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) İTİRAZ KONUSU KARAR:
    Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarih ve 2017/66 - 2019/175 sayılı kararı ile verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 03.12.2020 tarih 2019/1615 esas, 2020/1373 karar sayılı kararı ile ilgili olarak yapılan temyiz incelemesi sonucu hükmün oybirliğiyle ONAMASINA ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21/09/2021 tarihli ve Esas: 2021/6145 Karar : 2021/8832 sayılı ilamı.
    B) İTİRAZ NEDENLERİ:
    Mezkur ilama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 27.04.2022 tarih ve KD-2021/152556 sayılı yazısı ile;
    “1-Sanık ... hakkında;
    Mahkemenin genel kabulünde,
    -Sanığın, kendi adına kayıtlı olan GSM hattını bacanağı olan başka dosya sanığına vermesi,
    -Sanığın örgüte müzahir Denizli İş Adamları (DİAD) ve Buldan Genç İşadamları(BUGİAD) derneklerine üyelik kaydı,
    -Sanığın dijital materyallerinde kayıtlı “bir adet örgüt liderine ait video olması”,
    -Telefon kişi listesinde kayıtlı “çok sayıda FETÖ irtibatlı şahısların mevcut olması,”
    -Ve etkin pişmanlıktan yararlanan tanığın “sanığı 2015 Haziran ile 2016 Haziran arasında dershanede yapılan sohbetlerde gördüğü, Buldan sözde ilçe imamı olan ... ... ve ...'ın beyanlarından öğrendiğine göre sanık ...'in bu yapı içerisinde olduğunu ve sanığın mütevelli olduğunu bildiğine” ilişkin beyanları ve teşhis tutanağı hükme esas alınmıştır.
    Mahkemenin genel kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olmakla birlikte, dosya kapsamındaki deliller itibarıyla sanık hakkında karar vermek için delilerin yeterli olmadığı, sanığın söz konusu örgüt içinde sözde “mütevelli olarak yer alıp almadığının” kesin olarak tespiti gerekmektedir.
    Yapılan soruşturma ve kovuşturma sonucunda, sanığın aleyhine esas olarak; sanığın örgütle irtibatlı derneklerden birinde üye, diğerinde sekreter olarak görev alması, bir tanığın da “sanığı sohbetlerde gördüğü ayrıca örgütün mütevelli heyetinde yer aldığını ... ... ve ...’tan duyduğu” şeklinde dolaylı bilgiye dayanan anlatımı mevcuttur. Ancak tanığın bu beyanının teyidi ile sanığın sözde örgütte mütevelli olarak yer alıp almadığı, almış ise eylemlerinin niteliğinin tespiti açısından ismi geçen tanıklar ... ... ve ... ile sanığın sözde mütevelli heyetinde birlikte yer aldığı iddia edilen diğer kişilerin tespiti ile bu hususta beyanlarının alınması gerekirken bu hususun mahkemece eksik bırakıldığı görülmüştür. Bunun yanında sanığın telefon kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenerek “sanığın telefon görüşme ve baz istasyonlarından örgüt ile irtibatlı kişilerle olan irtibatının derecesinin araştırılması gerektiği, yine sanığın kendi adına kayıtlı olan ancak bacanağı tarafından kullanıldığı kabul edilen hatta ByLock çıkması hususu da dikkate alındığında; başkası adına kayıtlı hatlardan ByLock kullanıp kullanmadığının tespiti önem arz etmektedir.
    Netice itibariyle, sonuca etki edecek olan esaslı delilerden olan tanığın bu beyanı hariç tutulması durumunda sanığın suçunun sübutu açısından her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; bu delil dışında kalan; “örgüt ile irtibatlı dernek üyeliği, örgüte ait sohbetlere katılma ve dijital materyallerinde örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'e ait video bulundurmaktan” ibaret eylemlerinin konumu itibariyle sempati ve iltisak boyutunu aşmayan eylemler olarak kabul edilebileceği ve atılı suçu oluşturmayabileceği anlaşılan sanık hakkında; mütevelli olup olmadığının tespiti için; tanıklar ... ... ve ... ile sanığın sözde mütevelli heyetinde birlikte yer aldığı iddia edilen diğer kişilerin tespiti ile bu hususta beyanlarının alınması, sanığın telefon kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenerek “sanığın telefon görüşme ve baz istasyonu verilerinin bir bilirkişiye marifetiyle incelenerek örgüt üyeleri ile irtibatının derecesinin tespiti, başkası adına kayıtlı hattan ByLock kullanıp kullanmadığının araştırılması, ayrıca İçişleri Bakanlığı KOM Daire Başkanlığı ile TEM Daire Başkanlığının tanık beyanlarını içerir veri bankası ile bylock veri havuzu içeriğinde ve UYAP örgütlü suçlar bilgi bankasında hakkında ifade yahut bilgi belge bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa ilgili birimden onaylı örneklerinin temini ve beyan sahiplerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile verilen mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmesinin hukuka aykırılık oluşturduğu değerlendirilmiştir.
    İtiraza konu uyuşmazlık, mahkemece değerlendirmeye alınan dosyada mevcut delilerin sanık hakkında karar vermek için yeterli olup olmadığı ve araştırılacak başkaca bir hususun eksik bırakılıp bırakılmadığına ilişkindir.
    2-Sanık ... hakkında;
    Mahkemenin genel kabulünde;
    -Sanığın, Bank Asyanın kredi kartını kullanması,
    -Örgüte müzahir Denizli İş Adamları (DİAD) derneğine üyeliği,
    -Buldan Genç İşadamları (BUGİAD) derneklerinde bir süre yönetim kurulu başkanlığı yapması,
    -Bu derneklerinde dahil olduğu örgütün kontrolü altında olan derneklerin oluşturduğu Denizli Hukuk ve Demokrasi Platformu'nun “FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturmaları protesto etmek amacıyla 29.01.2014 tarihinde yaptığı basın açıklamasına (basında hizmete yapılan iftiralara sert tepki olarak yer almıştır) ve sanığın da bizzat katılması,
    -İncelenen dijital materyallerinde terör örgüt lideri Fetullah GÜLEN''e ait videoların mevcut olması,
    -Kişi listesinde kayıtlı çok sayıda FETÖ irtibatlı şahıslar olduğuna ilişkin tespit,
    -Örgütün sohbetlerine 17-25 Aralık olaylarına kadar devam ettiğine ilişkin tanık beyanları,
    -Bir tanığın sanık hakkında ''Ben Buldan'da 2015 Haziran ile 2016 Haziran arasında ... Dershanesi'nde Fen Bilgisi Öğretmeni ve yine Buldan'da bulunan Merkezefendi Yurdu'nda müdür olarak çalıştım. ...'i sadece ismen tanıyorum. Şahsi bir tanışmamız olmadı. Çalıştığım dönemde ...'in bu yapıyla alakasının kalmadığı ayrıldığı söylenmişti. 17/25 Aralık'tan sonra kendi isteği ile bu yapıdan ayrıldığını başkalarından duydum. ...'' şeklindeki beyanları hükme esas alınmıştır.
    Mahkemenin genel kabulünde isabetsizlik görülmemiş olmakla birlikte, dosya kapsamındaki deliller itibarıyla sanığın söz konusu örgütün hiyerarşik yapısı içinde yer alıp almadığı almış ise niteliği ve bu bağlantıyı ne zaman ne şekilde kopardığı hususlarının kesin olarak tespiti gerekmektedir.
    Yapılan soruşturma ve kovuşturma sonucunda sanığın aleyhine esas olarak; sanığın örgütle irtibatlı derneklerden birinde üye, diğerinde başkan olarak görev alması, bir kısım tanıkların 17 Aralık sürecine kadar örgütün sohbet olarak adlandırılan sohbetlerine katıldığı ve o tarihten sonra katılmadığına ilişkin beyanları ile diğer yandan örgüt ile bağlantılı derneklerin oluşturduğu Hukuk ve Demokrasi Platformu'nun “FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturmaları protesto etmek amacıyla 29.01.2014 tarihinde yaptığı basın açıklamasına bizzat katılması husus mevcuttur.
    Sanık savunmasında; BUGİAD isimli dernekten istifa ederek ayrılmak istediğini, bu amaçla ilçenin sözde imamı tanık ... ... ile tartıştığını, dernekten istifa ettiği, bu istifa hususunu konuşmak için Denizlideki dernek sorumlusuna gittiğinde bir oldu bittiyle bu basın açıklamasının fotoğraf verme kısmına kısa süreliğine katılıp ayrıldığını, yine daha sonra tekrar dernekten istifa edip yönetimi devrettiğini, ancak yeni yönetimin eksikleri nedeniyle valilikten bu istifa işleminin onaylanmadığını, daha sonra tekrar çabalayarak derneği örgütün silahlı kalkışmasından çok önce kapatarak ayrıldığını savunmuştur. Dosya içindeki belgelerinden BUGİAD isimli derneğin 20.02.2015 tarihinde yönetiminin değişerek sanığın ayrıldığına yine 03.06.2015 tarihinde de fesh edildiğine yine sanığın bazı başka derneklere de üye olduğuna ilişkin bilgiler mevcuttur.
    Sanığın aleyhine delil olan katıldığı basın açıklamasının 17 Aralık sürecinin hemen akabinde; 29.01.2014 tarihinde olduğu, örgüt ile bağlantılı kişilerin bu bağı bir anda koparamadığı husus ile dernekten ayrılma hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın savunmasının doğru olabileceği, bu nedenle örgütün üst katmanlarında yer aldığına dair aleyhine delil bulunmayan sanığın örgüt ile bağını ne zaman koparttığının araştırılarak bu hususun açıklığa kavuşturulması suçun sübutu açısından önemlidir.
    Sanığın örgütün üst katmanlarında yer alıp almadığının ve örgüt ile bağını tam olarak ne zaman koparttığının tespiti açısından sanıkla ilgili bilgi sahibi olan tanıkların (Örgün ... ve ... ile birlikte sohbette ve derneklerde yer aldığı iddia edilen diğer kişilerin tespiti ile) bu hususta beyanlarının alınması gerekirken bu hususun mahkemece eksik bırakıldığı, yine sanığın telefon kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenerek “sanığın telefon görüşme ve baz istasyonlarından örgüt ile irtibatlı kişilerle olan irtibatının derecesinin ve tarihlerinin araştırılması, sanığın başkası adına kayıtlı hatlardan bylock kullanıp kullanmadığının tespiti ile hangi derneklere ne zaman üye olup hangi görevleri aldığı, ne şekilde ayrıldığı ve bu derneklerin örgüt ile irtibatlarının tespiti önem arz etmektedir.
    Sonuç itibariyle, sonuca etki edecek olan esaslı delilerden olan “sanığın örgüt ile bağını 17 Aralık sürecinde kopardığına” dair savunması tanık ... tarafından doğrulandığı da dikkate alındığında bu hususun diğer tanıklardan ve delillerden teyidi suçun sübutu açısından önem arz etmektedir. Sanığın örgütün üst katmanları ile bağının tespit edilememesi ve 17 Aralık sürecinde mevcut bağını koparması durumunda atılı suçun oluşmayacağı anlaşıldığından; Sanığın örgütün üst katmanlarında yer alıp almadığının ve örgüt ile bağını tam olarak ne zaman koparttığının tespiti açısından sanıkla ilgili bilgi sahibi olan tanıkların (Örgün ... ve ... ile birlikte sohbette ve derneklerde yer aldığı iddia edilen diğer kişilerin tespiti ile bu hususta beyanlarının alınması, telefon görüşme ve baz istasyonu verilerinin bir bilirkişi marifetiyle incelenerek örgüt üyeleri ile irtibatının derecesinin ve tarihlerinin tespiti, başkası adına kayıtlı hattan ByLock kullanıp kullanmadığının araştırılması, hangi derneklere ne zaman üye olup hangi görevleri aldığı, ne şekilde ayrıldığı ve bu derneklerin örgüt ile irtibatlarının tespiti ayrıca İçişleri Bakanlığı KOM Daire Başkanlığı ile TEM Daire Başkanlığında tanık beyanlarını içerir veri bankası ile ByLock veri havuzu içeriğinde ve UYAP örgütlü suçlar bilgi bankasında hakkında ifade yahut bilgi belge bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa onaylı örneklerinin temin edilerek ve beyan sahiplerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile verilen mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmesinin hukuka aykırılık oluşturduğu” gerekçeleriyle itirazın kabulü ile Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21.09.2021 tarihli ve Esas: 2021/6145 Karar : 2021/8832 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesi, itirazının kabul edilmemesi halinde ise hakkında karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi Dairemizden talep edilmiştir.
    C) İTİRAZ KONUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ :
    İtiraza konu Daire ilamının dayanağını teşkil eden derece mahkemelerinin gerekçeli kararlarına, işbu kararlarda gösterilen ve mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve özellikle sanıkların faaliyetlerini sürdürdükleri tarihlere nazaran sanıkların eylemlerinin sübutu, vasfının tayini ile cezanın bireyselleştirilmesi bakımından anılan daire ilamında bir usulsüzlük görülmediğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden itirazın reddine karar verilmiştir.
    D) SONUÇ:Açıklanan nedenlerle,
    Yukarıda açıklanan nedenler ile;
    İtiraz gerekçeleri yerinde görülmemekle Daire kararında düzeltilecek bir husus bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ REDDİNE, dosyanın 5271 sayılı CMK'nın 308/3 maddesi gereğince itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesini teminen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara