15. Ceza Dairesi 2014/11051 E. , 2016/9213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/1, 43/1, 62/1, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair hüküm katılan ve sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Serbest muhasebeci olan sanığın, mağdura ait vergi borçları ile sigorta primlerini maliyeye yatırmak üzere ondan aldığı paraları adı geçen kuruma yatırmayarak özel işlerinde kullandığının iddia edildiği olayda;
1-Katılanın sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik yapmış olduğu temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanın hükümden sonra verdiği 21.05.2014 havale tarihli dilekçeyle, şikâyetten vazgeçtiğini bildirmesi karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 234. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı ve buna bağlı olarak kanun yoluna başvurma hakkının ortadan kalkacağı dikkate alınarak, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanığın güveni kötüye kullanma suçundan hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapmış olduğu temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Serbest muhasebecilerin 3568 sayılı Kanun’un 2. maddesinde belirtilen görevleri arasında sigorta primi ve vergi borcu yatırmak gibi bir görevlerinin bulunmadığı, öte yandan Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan “Meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar” hükmüne de yer verildiği, bu kapsamda sanığın, sigorta primlerini ve vergi borçlarını yatırmak üzere mağdur tarafından verilen paraları ilgili kuruma yatırmamak şeklindeki eyleminin, göreviyle ilgisi bulunmayıp, takibi şikayete bağlı olan TCK’nın 155/1. maddesindeki suçu oluşturması ve mağdur ...’ın 21.05.2014 havale tarihli dilekçeyle şikayetinden vazgeçmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususunda sanığın beyanı alınarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesiyle 5271 sayılı CMK’nın 253/1. maddesinde yapılan değişikliğe göre, TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.