Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/11263 Esas 2016/9211 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/11263
Karar No: 2016/9211
Karar Tarihi: 05.12.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/11263 Esas 2016/9211 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık ...'ın, çalıştığı otelde müşterilerin ödediği paraları hesaplara intikal ettirmeyerek güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşılmıştır. Diğer sanıkların ise suçu işlediklerine dair yeterli ve kesin delil bulunamadığından beraatlerine karar verilmiştir. Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 155/2, 62, 50/1-a ve 52/2-4. maddelerinde yer almaktadır.
15. Ceza Dairesi         2014/11263 E.  ,  2016/9211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında; TCK’nın 155/2, 62, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    2-Sanıklar ..., ..., ... haklarında beraat

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’nin mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili ile sanık ... tarafından; sanıklar ...,... ve ...’in beraatına dair hükümler ise, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Sanıklardan ...’un katılana ait ... otelinde resepsiyon görevlisi olarak çalıştığı sırada müşterilerden peşin aldığı ücretler karşılığında makbuz düzenlemeyip uhdesine geçirdiği, muhasebe müdürü... ile resepsiyon görevlisi ...’nin bu durumu bilmelerine karşın katılana herhangi bir bilgi vermeyerek otelin zarara uğratılmasına sebep oldukları, ...’in ise, diğer sanıkların otele alınmasında aracılık ettiği ve kendisine ödenen paralara karşılık söylediği kadar müşteriyi otele getirmediği, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    Dinlenen tanık beyanları, bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, sanık ...’un müşterilerden aldığı paraları hesaplara intikal ettirmemek suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşılmakla, bu sanık yönünden kurulan mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık tespit edilememiştir. Diğer sanıkların da inkara yönelik savunmaları ile beyanlarına başvurulan tanıkların, otel ücreti olarak sadece sanıklardan...’a para verdiklerini beyan etmeleri, sanıklardan ...’in, ...ve ...’nin otele alınmasına aracılık etmesi şeklindeki eyleminin cezai sorumluluk açısından TCK’nın 37 veya 39. maddeleri kapsamında değerlendirilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve
    inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanık ... hakkında kurulan hükmün bozulması yönünde görüş belirten tebliğnamedeki bozma düşüncesine de yukarıda belirtilen gerekçelerle iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik incelemeyle karar verildiğine, suçun sübut bulmadığına; katılan vekilinin ise, kararların usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara