15. Ceza Dairesi 2014/11171 E. , 2016/9210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52 ve 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Şikâyetçiye ait mobilya imalatı yapan işyerinde çalışan sanığın, 2011 yılı Ocak ayı içerisinde onun bilgisi ve rızası dışında depoda bulunan iki adet dolabı alarak evine götürdüğünün iddia edildiği olayda;
Sanığın aşamalardaki savunmalarında, suça konu iki dolabın modası geçmiş dolaplar olduğunu, şikâyetçinin bunları alabileceklerini söylemesi nedeniyle götürdüğünü, deponun anahtarının kendisinde bulunduğundan dolapları izinsiz almasının söz konusu olmadığını ve sicilinin bozulmaması için dolapları habersizce aldığını belirten yazıyı yazdığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, işyerinde modası geçmiş dolapların bu şekilde dağıtılması konusunda şikâyetçinin izni bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa... için üretilen dolapların bu dolaplarla aynı yerde olup olmadığı, sanığın sehven alıp almadığı, deponun anahtarının ...’de olması nedeniyle dolapları ne şekilde çıkarttığı, işyerindeki sorumluluğunun ne olduğu, anahtarın... dışında kimlerde bulunduğu, deponun kapısının kilitli tutulup tutulmadığının araştırılması sonucunda, eylemin sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ile kastının bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması; eylemin sabit olduğunun anlaşılması halinde ise, kanun koyucu tarafından güveni kötüye kullanma suçunun oluşması amacıyla aranan nitelikte, zilyetliğin devrine ilişkin, tarafların özgür iradeleriyle kurulan ve hukuken geçerli olan bir sözleşme, dolayısıyla hukuksal anlamda geçerli bir zilyetlik devrinin bulunup bulunmadığının dolayısıyla eylemin hırsızlık mı yoksa güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğunun dosyadaki delillere göre tartışılması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.