Esas No: 2016/4107
Karar No: 2016/9203
Karar Tarihi: 05.12.2016
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/4107 Esas 2016/9203 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 (iki defa), 151/1 (hüküm fıkrasında sehven 86/2 olarak yazılıp gerekçede düzeltilmiş), 62/1 (üç defa) ve 52/2. (üç defa) maddeleri uyarınca üç kez 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2016 tarihli ve 2015/55 esas, 2016/148 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/09/2016 tarih ve 94660652-105-43-2744-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2016 tarih ve 2016/367767 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, her ne kadar sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu gerekçesi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, sanığın sabıka kaydının incelenmesinde her hangi bir adli sicil kaydı bulunmadığı, ancak arşiv kaydında... Sulh Ceza Mahkemesinin 20/02/2007 tarihli ve 2006/280 esas, 2007/65 sayılı kararı ile mahkum olduğu 360,00 Türk lirası adli para cezası bulunduğu, bu ceza 30/03/2007 tarihinde infaz edilmiş olduğundan adli sicilden silinerek arşiv kaydına alınmış olduğu cihetle, yargılama konusu olan yeni suç tarihinin 19/11/2014 olması karşısında suç tarihinden önce adli sicilden silinerek arşiv kaydına alınmış olan ve tekerrüre esas alınma süresi de geçmiş olan kasıtlı suçtan mahkumiyetin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmayacağı, müştekilerin ise her hangi bir zararları olmadığını beyan ettikleri gözetilmeden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının subjektif koşulları yönünden değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi yerine, “sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu” şeklindeki dosya kapsamı ile uyumlu olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay CGK’nın 16.02.2010 tarih ve 2009/4-253-2010/28 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, objektif koşulların varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve resen değerlendirilmesi ve uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde ise hiçbir isteme bağlı olmadan öncelikle uygulanması gerektiğinden hareketle; adli sicil kaydında bulunan ilamın silinme koşullarının oluşmasına ve şikâyetçilerin herhangi bir zararlarının bulunmadığını belirtmelerine rağmen, kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunduğu yönündeki isabetsiz gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş olmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.02.2016 gün ve 2015/55-148 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 4. maddesinin (b) bendine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince diğer koşulların oluşup oluşmadığı yönündeki değerlendirmeyi yaparak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceği hususunda gereğinin mahkemesince takdirine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.