Esas No: 2021/13935
Karar No: 2022/3906
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/13935 Esas 2022/3906 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/13935 E. , 2022/3906 K.Özet:
Mahkeme kararı, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezası verilen davaya ilişkindir. Sanığın avukatının başvurusu üzerine yapılan istinaf başvurusu, cezanın süresine göre koşulların bulunmaması nedeniyle reddedilmiştir. Ancak dosyanın incelenmesi sonucunda, hükümde eksik araştırma ve yetersiz belge kullanılmış olduğu tespit edilerek, kararın bozulmasına ve yeniden değerlendirilmesine karar verilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62,58/9, 53, 63/1 maddeleri açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2018 tarihve 2017/146 - 2018/46 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62,58/9, 53, 63/1. maddeleri uyarınca hükmedilen hapiscezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutağının getirtilmesi, tespit ve değerlendirme tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması, yine sanık hakkında UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak herhangi bir beyan bulunup bulunmadığı araştırılıp, var ise beyanların aslı veya onaylı suretlerinin getirtilerek, gerek görülmesi halinde ilgili şahısların tanık olarak dinlenmeleri sağlandıktan sonra, tüm bu delillerin CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belge ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.