Esas No: 2015/7997
Karar No: 2015/12737
Karar Tarihi: 02.12.2015
Hakaret - tehdit - yaralamaya teşebbüs - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/7997 Esas 2015/12737 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralamaya teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen hakaret ve yaralamaya teşebbüs eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a- TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. Fıkrası hükmün gözetilmemesi,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişikin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ..."nun temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca,
1-TCK"nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması
2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılması, biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANAMASINA,
3- Sanığın, katılan ..."a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Katılan ..."ın sanığın kendisini "seni öldürürüm, yaşatmam" diyerek sanığın kendisini tehdit ettiği şeklinde aşamalarda değişmeyen iddiası, Tanık ..."ın Cumhuriyet Savcılığında alınan 14/12/2011 tarihli beyanında sanık ..."nun katılana hitaben "seni bitiririm" diyerek tehdit ettiğini beyan ettiği, diğer tanıklar ... ve ..."in de tanık Dolunay"ın Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadeyi doğruladıkları, tanık ..."ın 03.05.2012 tarihli 4. Celsede mahkemede alınan beyanında ise sanığın "seni öldürürüm" diyerek tehdit ettiğini beyan etmesi karşısında, tanık ..."ın anlatımları arasındaki çelişkinin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi beyanların üstün tutulduğu gösterilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
2- TCK"nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar geçerli olacağının düşünülmemesi,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.