Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/7461 Esas 2016/9152 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/7461
Karar No: 2016/9152
Karar Tarihi: 01.12.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/7461 Esas 2016/9152 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığa beraat kararı verildi. Sanığın sahte bir \"Gözlükçülük Ruhsatnamesi\" ile İl Sağlık Müdürlüğü'nden aldığı \"Optisyenlik Müessesi Ruhsatnamesi\" ve \"Personel Çalışma Belgesi\" ile \"Optik\" isimli iş yerinde mesul müdür olarak çalıştığı dönemde işlem gören reçeteler dolayısıyla katılan kurumdan haksız yere 48.044,97 TL para tahsil ettiği için suçlu bulundu. Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararı sanık müdafii tarafından temyiz edilirken, nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararı ise katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edildi. Mahkeme, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararını onarken, nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararını da onayarak reddetti. Sanığın suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle suçlamadaki beraat kararı doğru olduğu belirtildi. Kararda yer alan kanun maddeleri TCK'nın 204/1, 43, 53/1 ve 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2 maddeleridir. Suça konu olan ruhsatnamenin sahte olduğu iddiasıyla açılan davanın zamanaşımının dold
15. Ceza Dairesi         2014/7461 E.  ,  2016/9152 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan; beraat
    2- Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1,43, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafii tarafından; nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmü ise katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, 23.12.1993 tarihli ve sahte olarak oluşturulan "Gözlükçülük Ruhsatnamesi" ile İl Sağlık Müdürlüğü"nden 10.03.2005 tarihinde "Optisyenlik Müessesi Ruhsatnamesi" ve buna bağlı olarak yine 10.03.2005 tarihli "Personel Çalışma Belgesini" aldığı, bu belgeler sayesinde "... Optik" isimli işyerinde mesul müdür olarak çalıştığı dönem içerisinde işlem gören reçeteler dolayısıyla katılan kurumdan haksız yere toplam 48.044,97 TL para tahsil ettiği bu şekilde atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
    1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
    Sanığın, tanık ..."e ait olan"... Optik" isimli işyerinde mesul müdür olarak çalıştığı, gözlük reçetesi ile gelen hastalara bu işle ilgilenen başka işyerlerinden de gözlük verilerek kuruma fatura edilebileceği yani katılan kurumun her halükarda sanık olmasa bile başka işyerine fatura bedelini ödeyeceği dolayısıyla bu bağlamda herhangi bir zararın oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, hükmün usul ve yasalara aykırı olduğuna, sanık müdafiinin vekalet ücreti verilmediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
    Suç tarihinin, suça konu 23.12.1993 tarihli ve sahte olarak oluşturulduğu iddia edilen gözlükçülük ruhsatnamesinin ilgili kurumlara verildiği en son tarih olan 10.03.2005 olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
    10.03.2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 01.12.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara