15. Ceza Dairesi 2014/6503 E. , 2016/9111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraaat
2- TCK" nın 204/1, 62, 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına; resmi belgede sahtecilik suçundan ise mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın .....Ltd. Şti"nin hissedarı ve yetkili temsilcisi olduğu, sanık ..."nın da ..... Ltd. Şti. hissedarı ve yetkili temsilcisi olduğu, sanık ..."in de, sanık ..."ya vekaleten şirket adına çek keşide etmeye ve imza atmaya yetkisinin bulunduğu, her iki şirket arasında uzun süredir devam eden ticari ilişki ve karşılıklı alışveriş olduğu, açık hesap şeklinde çalışıldığı için .... Ltd. Şti."nin, katılandan aldığı mallara karşılık 30/10/2010 keşide tarihli 545.000 TL bedelli ve 30/09/2010 keşide tarihli 545.000 TL bedelli çekleri verdiği, katılanın, kendisine sanık ... tarafından önceden doğan borç için gönderilen iki adet çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz ettiğinde, keşideci imzalarının imza sirkülerindeki imzaya benzememesi nedeniyle banka şubesince şerh düşülerek ödeme yapılmadığı, sanıkların da çekteki imzaları inkar ettikleri, çeklerin ön yüzündeki yazı ve rakamların sanık ..."in eli ürünü olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8–69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı; ancak, sanıkların, katılana olan borçlarına karşılık, borçlarını ödememek amacıyla ön yüzü sanık ... tarafından doldurulmuş ve sahte olarak imzalanmış 30/10/2010 keşide tarihli 545.000 TL bedelli ve 30/09/2010 keşide tarihli 545.000 TL bedelli iki adet çeki verip, bankaya ibrazında da ödenmemesini sağlayarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerini takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, sanıkların iki ayrı sahte çek kullanmaları nedeniyle iki ayrı suçtan hüküm kurulması gerektiğine ve dolandırıcılık suçunun da sübut bulduğuna ilişkin; sanıklar müdafiinin ise, sanıkların suç işleme kastlarının olmadığına, cezanın üst sınırdan verilmesinin hatalı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 30/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.