15. Ceza Dairesi 2014/5965 E. , 2016/9110 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1- TCK"nın 155/2, 52/2-4 ve 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 205/1, 43/1 ve 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan şirkette şoför olarak çalıştığı, aynı zamanda şirkette teslim alma, teslim etme ve ödeme işlemlerini de yaptığı, bu görevi sırasında katılan şirkete olan borçları karşılığında müşteriler tarafından gönderilen çeklerden, .... şubesine ait 31/07/2009 keşide tarihli 3.100 TL bedelli çek ile, ... şubesine ait 13/08/2009 keşide tarihli 1.423 TL bedelli çek ve ... şubesine ait 02/09/2009 keşide tarihli 8.000 TL bedelli çeki aldığı ve bir şekilde elde edip üzerine fotoğrafını yapıştırdığı ... isimli şahsa ait nüfus cüzdanı ile birlikte çekleri bankalardan tahsil etmeye çalıştığı, çeklerin karşılığının çıkmaması üzerine sanığın bu çekleri yırtıp attığı iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve müdafiinin, atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığına, 62. maddenin uygulanmamasının ve ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılmasının hatalı olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükümde hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2- Her iki suçtan kurulan hükümlerde de, TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "300 gün" ve “6.000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve her iki hükümden 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılıp yerlerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.