15. Ceza Dairesi 2014/5767 E. , 2016/9107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf
HÜKÜM : 1-TCK"nın 160, 53/1-2-3 ve 58/16-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 158/1-f-son, 52/2-4, 53/1-2-3 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilmiş eşya hakkında tasarruf suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ..."nun, kendisine yaptığı iş karşılığı verilen..... Ltd. Şti. olan, 07/03/2010 tarihli 5.112 TL bedelli çeki kaybettiği, bu konuda ... Cumhuriyet Başsavcılığı"na müracaat ettiği ve savcılık tarafından çeke el konulması talimatı verildiği, tanık ..."in anlatımına göre, kendisi tarafından çalıştırılan kahvehanede ..."nun oturduğu masanın yakınında, yerde bulduğu çek yaprağını hemen yan masada oturan sanık ..."dan düşmüş olabileceği düşüncesiyle sanığa verdiği, sanığın da söz konusu çeki borcuna karşılık katılan ..."e verdiği, ..."ün söz konusu çeki bankaya ibraz ettiğinde savcılık talimatı gereği çeke el konulduğu, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın, katılan ... tarafından düşürülen çeki bularak diğer katılan ..."e olan borcu karşılığında kullanması şeklindeki eyleminin kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş; suça konu çek önceden doğmuş borç karşılığında kullanıldığından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı, bu nedenle eylemin dolandırıcılık suçunun unsuru sayılamayacağı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığına, delillerin mahkumiyete yeterli olmadığına, savunma hakkının kısıtlandığına, mahkemece iyi halinin dikkate alınmadığına, lehe yasa hükümlerinin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8–69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, sanığın suça konu çeki önceden doğmuş borcu karşılığında katılan ..."e verdiği anlaşılmakla; sanığın yasal unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.